Roma Felice'de ıspanaklı ravioli

En sevdiğin dünya mutfağı nedir diye sorsalar bana, hiç şüphesiz İtalyan mutfağı olurdu cevabım. Yemekleri, peynirleri, zeytin yağları, deniz mahsülleri hepsi benim ağız tadımda. Son Roma seyahatimizde de önceden iyi bir araştırma yaparak olabildiğince en iyi yerel lezzetlerden yedik. Bazı restoranlar daha turistik, bazıları daha çok yerellerin yediği yerlerdi. Ama hepsi iyi ki gitmişiz dediğimiz tesislerdi. Fiyat bakımından ise İstanbul ayarındaydı, hatta İstanbul'daki eşdeğer İtalyan restoranlarına göre daha uygun yemekler de vardı.

La Campana

La Campana, merkezde Navona meydanı yakınlarında. Daha çok yerellerin yediği bir restoran. Beyaz masa örtülü, yardımsever garsonları ile sıcak bir trattoria idi. Restoranda yiyeceğimiz yemeği önceden biliyorduk: süt kuzusu (abbacchio). Ancak uzun bir gün sonrası kurtlar gibi aç olduğumuzdan başlangıçlar, makarnalar, tatlılar da yedik, yanında da garsondan tavsiye isteyerek aldığımız bir Lazio şarabı... Tabii tıka basa doyduk.

La Campana'da yemek yerken, Roma

Şansımıza Roma seyahatimizde enginar mevsimi başlamıştı ve Roma usulü enginara bayıldık. İçi bildiğimiz enginar ama dışındaki birkaç yaprak ve sapı bırakılmış ve kızartılmıştı. Yaprağından sapına hepsi çıtır çıtır olmuş ve yenilebiliyordu.

Roma usülü enginar, La Campana Roma

Birinci yemek olarak aldığım cacio peppe'yi eşim biberli ve Roma pecorino peynirli bir yemek demişti. Ben de nedense yemeği peynir doldurulmuş biber olarak hayal ettim nasıl olsa kuzu yiyeceğim hafif olsun diye ısmarladım. Bir geldi koca bir tabak dolusu makarna. Meerse makarnanın sosuna bol zeytin yağlı karabiber ve üstüne pecorino peyniri konuluyormuş:). Bir de İtalya'da gelen makarnalar hiç de bizdeki İtalyan lokantalarındaki gibi iki kaşık değil. Tek başına da doyacağınız dolu dolu bir tabak geliyor. Aldığımız diğer birinci yemek olan gnocchi de dana eti parçaları ve sosuyla adeta tek başına doyabileceğiniz bir patates yemeği gibiydi.

cacio peppe, La Campana Romadana etli gnocchi, La Campana Roma

Ana yemek olarak iki çeşit süt kuzusu aldık. Biri fırında, diğeri de pirzolasıydı. Her ikisinin de tadı nefisti. Fırındaki süt kuzusunun üstü çıtıtır çıtır ve içi yumuşacık ve adeta süt beyazı rengindeydi.

fırında süt kuzusu, La Campana Roma

Tatlı olarak da tiramisu aldık. İtalyadaki tiramisular muhallebi kıvamında oluyor ve kapta servis ediliyor. Buradaki tiramisunun ricotta peyniri köpük köpüktü ve tadı çok güzeldi.

tiramisu, La Campana Roma


Felice a Testaccio

Felice a Testaccio, merkezin dışında Piramid'in yakınlarında, Testaccio'da yer alıyor. Roma'da yemekle ilgili hangi rehbere baksanız bu restoran karşınıza çıkıyor. Taze, günlük malzemelerle nefis yemekler yapıyorlar. Fix yemekleri olduğu gibi haftanın değişik günlerinde özel yapılan yemekleri de var. İtalyan mutfağı bizim için deniz mahsülü demek olduğu için özellikle deniz mahsüllü yemeklerin yapıldığı günde yemeğe gittik.

Öğle yemeğine gittiğimizde restoranda daha çok turist olacağını bekliyorken genelde bürokratlar, memurlar ve yerel aileler vardı. Garsonumuz şahaneydi, tipik bir Güney İtalyan. Bir taraftan acelesi var gibiydi, diğer tarafta bir yemeği dakikalarca anlatıyordu. Sadece bulabildikleri günlük malzemelerle yemek yaptıklarından hayal ettiğimiz bazı yemekleri bulamadık ama vesile ile ilk defa tadacağımız farklı yemekleri denedik. Siz eğer riske girmek istemiyorsanız hemen herkesin yediği ve garsonun özenle önünüzde karıştırdığı cacio peppe ve güzel bir ana yemek yersiniz. Bizim yediklerimiz:

Önceki akşamdan yiyip bayıldığımız Roma usulü enginar, buradakinin üstü kızartma değil fırınlamaydı sanırım ama yine çok lezzetliydi.

Roma usülü enginar, Felice Roma

Ispanaklı, domatesli, ricotta peynirli ravioli. Gayet güzeldi.

ricotta peynirli ravioli, Felice Roma

Midyeli fetuccini. Bizdeki midyeler hep kumlu ve biraz kokulu olduğundan hep midyeye uzak dururuz. Ama buradaki tertemizdi ve kokusu hiç ağır değildi.

Ana yemek olarak deniz mahsülü kızartması aldık. Karides ve kalamar vardı. Kalamarı zaten biliyoruz, buradaki ilginçlik karidesteydi.Karidesler kabuklu olarak kızartılmışlardı. Önce soysak mı dedik, baktık ayakları da çıtır çıtır yeniliyor, onları da yedik. Baktım yan masalarda hepten kafasıyla bütün bütün yiyorlardı. Ama biz kafaları ve kuyrukları ayırmayı uygun gördük :).

karides ve kalamar kızartaması, Felice Roma

Diğer ana yemek olarak ahtopot alacaktım. Garson uyardı, ahtopot yemeği soğuktur diye. O zaman kalamar dolması alalım dedim, ondan yok dedi garson. Eh peki o zaman bezelyeli scampi (küçük kalamar) alalım dedim. Tabii ben yine kızarmış scampi ve yanında garnatür bezelye bekliyorum. Yemek geldi bezelye yemeği, yalnız içinde et parçaları yerine bezelye ile aynı boyuttaki kalamarlar var. İtalya'da yediğimiz en ilginç yemekti diyebilirim:).

en ilginç yemek: bezelyeli scampi (küçük kalamar), Felice Roma

Tatlı olarak yine tiramisu aldık. İtalya seyahatimizde birçok yerde tiramisu yedik ama buradaki en güzeliydi.

tiramisu, Felice Roma


La Taverna dei Fori Imperiali

Roma Forumu'nun hemen üst tarafında yer alan restoran tam bir turistik tesisti. Özellikle Amerikalılar arasında popüler olan La Taverna'nın duvarında daha önce orada yemek yiyen Al Pacino, Woody Allan, Dustin Hoffman gibi ünlülerin resimleri vardı. Çok özel yemekleri makul denilebilecek fiyatlara veriyorlardı.

Mesela siyah trüf mantarlı cacio peppe yedik. Müthişti. Ana yemek olarak da yine trüf mantarlı biftek yedik. O da çok güzeldi...

trüf mantarlı cacio peppe, La Taverna dei fori Imperiali Romatrüf mantarlı biftek, La Taverna dei fori Imperiali Roma

Yemekler harici burada yine garsonun tavsiyesi ile bir Lazio şarabı denedik ve bayıldık: Petit Verdot. Meyve tatları hakim, sıfır acılıkta... Artık İtalyan marketlerinde arayacağımız şarabı biliyoruz.

Restoran rezervasyonlarını nasıl yaptık?

Yukarıdaki restoranların hepsine rezervasyon yaptırıp gittik. Eskiden rezervasyonlu restoranlardan uzak dururduk ama iyi bir yerde yemek isteniyorsa bu tarz yerlere gidilmesi gerektiğini anladık. Rezervasyondaki yerel dilde iletişim sıkıntısını da rezervasyonu kaldığımız otellere yaptırarak aştık. Sağolsunlar kaldığımız Starhotel'in görevlisi bizim istediğimiz yerleri tek tek sabırla rezerve etti bize...

Enoteca Palatium

İspanyol merdivenlerinin alt tarafında yer alan restoran modern bir şarapevi. Rezervasyon yapılmıyor, girişte isminizi yazdırıyorsunuz ve sıranızın gelmesini bekliyorsunuz. Şarap harici hafif yemekler de yapıyorlar.

Enoteca Palatium'da yemek yerken, Roma
Biz güzel bir peynir tabağı yanında önceki akşam yemeğinden beğendiğimiz Petit Verdot ve Cabarnet karışımı aldık. Petit Verdot'un yumuşaklığını Cabarnet dengelemişti.

Yemek olarak parmesan milföyü aldık. Tadına bayıldık. Bir de deniz mahsülleri yemeği aldım. Suyuyla tadıyla tam benim ağız tadıma göreydi. Bu yemekle İtalya'daki deniz mahsülleri ihtiyacım tam olmuştu.

parmesan milföy, Enoteca Palatium Romadeniz mahsülleri yemeği, Enoteca Palatium Roma

Tatlı olarak bir de buradaki tiramisuyu deneyelim dedik. Kremamsı tiramisularını da çok beğendik.

Tazza D'Oro

İtalya'daki bir diğer önemli lezzet hiç kuşkusuz espressoları. Biz yemeklerden sonra kahvelerimizi yediğimiz restoranlarda içmek yerine ünlü kafelerinde içmeyi tercih ettik.

Tazza D'Oro'da bol köpüklü espresso, Roma

Tazza D'Oro da onlardan biri. Pantheon'un çaprazındaki Cafe turistler arasında çok popüler. Özellikle uzak doğulu turistler ellerinde makineler her köşesini çekiyorlardı. Espressosu güzel ama Roma'da daha güzelinin adresini biliyorken bu yeterli gelmiyor.

Sant'Eustachio

Roma'da içebileceğiniz en iyi espressonun adresi. (Sant'Eustachio yazısı için tıklayın) Pantheon'un yanında Eustachio meydanında. Espresso neredeyse tamamen köpükten oluşuyor. Özellikle akşam yemeğinden sonra geç saatte uğradığımız Cafe'de o saatte genelde yerel İtalyan'lar oluyor.

Sant'Estachio'da bosbol köpüklü espresso, Roma
İtalya'daki cafelerin ayakta veya masada uygulaması burada da var. Masada oturunca fiyat daha yüksek oluyor. Hemen hemen herkes ayakta ellerindeki fincanlarla sohbetlerine ayak üstü burada devam ediyor. Minnacık, sıcacık, harika bir ortam...

Campo de Fiore

Restoranlar ve cafeler dışında yerel lezzetleri keşfetmenin en zevkli yolu Campo de Fiore ve çevresini dolaşmaktır bana göre. Bir nevi turistik pazar olan Campo de Fiore Navona meydanı yakınlarında. Bir şeyler almasanız bile minik pazar ve çevresindeki dar sokakları dolaşmak son derece zevkli.

taze meyve sebze, Campo de Fiore Roma

Roma'da yerel rehberlerle yemek turu

Bir şehri, kendimiz araştırıp keşfetmek güzel. Ancak daha da güzeli yerellerle, o şehrin kendine has lezzetlerini tatmak ve yemek kültürü hakkında daha lokal bir bakış açısı edinmek. Hem böylece zahmetsizce ziyaret etmek istediğiniz yerleri görebilir, seyahatiniz sırasında daha sonra nerede ne yemeniz gerektiği konusunda ön bilgi de edinmiş olursunuz.

Eskiden, tur ve rehber olayları çok belirsizdi ancak son zamanlarda "Get Your Guide" gibi siteler sayesinde aradığınız turu kolayca buluyor, turla ilgili müşteri yorumlarını da okuyabiliyor ve bütçenize uygun en yüksek puanlı turu rahatça seçebiliyorsunuz. Örnek olarak Roma'da katılabileceğiniz yemek turları:

Roma'da yerel rehberle sokak lezzetleri turu: Trastevere veya Jewish Quarter'da 5 farklı otantik yerde sokak lezzetleri, bira ve şarap tadımı. Bu tur 3600'den fazla kişiden 4.8 / 5 gibi çok yüksek bir puan almış. Turu incelemek ve fiyatlar için tıklayın.


Roma'nın sokak lezzetleri ve geleneksel trattoria'sında yerel yemekler ve şarap tadım turu: Campo dei Fiori'den Trastevere'ye sokak lezzetleri ve şarap tadımından sonra geleneksel trattoria'lda İtalyan şarapları ile eşleştirilmiş bir yemek deneyimi. Bu tur 800'den fazla kişiden 4.7 / 5 puan almış. Turu incelemek ve fiyatlar için tıklayın.