Şimdiye dek, Venedik'e günübirlik de gittik, konaklamalı da kaldık ama doğruya doğru Venedik'in tadını hiç bu kadar çıkaramamıştık. Bu sefer, Venedik gezimiz öncesi dersimize iyi çalıştık ve çok
. Özetle bu yazı,
. Siz de, Venedik'in doya doya tadını çıkartma peşindeyseniz, bu yazı tam size göre...
Venedik'te ne yenir konusunda da çok iyi ön araştırma yaparak şahane bir liste oluşturduk. Yemeklerimizi turistik lokasyonlardan çok, daha lokal yerlerde yiyerek, "şu Venedik'te de tüm yemekler turistik ve gereksiz pahalı" izlenimizden; "wow, Venedik'te şahane şeyler yenilebiliyormuş, bunun için bile Venedik'e tekrar gelinir!" noktasına geldik. Kısaca, Venedik'in tadını doya doya çıkarttık!
Bu gezi sonrası Venedik, kitleleri kendine çeken süper turistik bir şehirden; tekrar tekrar gidilesi tadını çıkarılası bir rüya şehre dönüştü bizim kafamızda. Nasıl mı? Ayrıntılar, yazımda...
 |
San Marco meydanında akşam sakinliği
|
Venedik kaç günde gezilir?
Venedik'in ruhunu daha bir hissedip, hakkıyla tadını çıkartmak için en az 3 gün ayırmak gerekir.
Bizler bu Venedik gezimizde, 3 gece 4 gün kaldık fakat ilk gün öğleyin varıp, son gün de sabah ayrıldığımızdan toplamda net 3 gün geçirmiş olduk.
3 Günlük Venedik gezi rotası
 |
Venedik Grand Canal |
3 gün boyunca Venedik'te yaptıklarımız şöyle:
Venedik'te 1. Gün: Program yoğun. Rialto köprüsü çevresi ve tabii ki San Marco meydanı. Ama süper turistik San Marco çevresi ziyareti için günün ilerleyen saatlerini bekledik. (tüm günübirlikçi turistler meydandan ayrılıyorken)
Venedik'te 2. Gün: Venedik'in en güzel ve cıvıl cıvıl hareketli semtlerinden olan Dorsoduro'yu keşfetmek.
Venedik'te 3. Gün: Cannaregio semti ziyareti sonrasında Murano ve Burano adaları. Akşamüstü de Venedik'e geri döndüğümüzde biraz daha San Marco çevresi ve kendimize bir hoşluk yapıp tarihi bir Venedik sarayında opera etkinliği.
Venedik'te 1. Gün: San Polo, Rialto köprüsü, San Marco meydanı gezi rotası
- Rialto köprüsü
- Rialto Pazarı
- Grand Canal ve kanalı gondol ile geçiş
- Strada Nova
- San Marco meydanı
- San Marco bazilikası
- San Marco can kulesi
- Dükler (Doge) sarayı ziyareti
- Ahlar köprüsü
- Vaporetto ile Grand Canal gezintisi
 |
Venedik'te 2. gün gezi rotamız |
Venedik'teki 1. günümüz oldukça yoğun. Gün boyunca, hem Venedik deyince ilk akla gelen yerlerde dolaştık, hem de çeşit çeşit Venedik lezzetlerini tadarak dolu dolu bir gün geçirdik. Venedik'te tek bir gününüz olsa bile, bu rotadaki yerleri gezdiğinizde, Venedik'te görülecek yerlerin başlıcalarından yolunuz geçmiş oluyor.
1. Grand Kanal
 |
Rialto köprüsünden Grand Kanal manzarası |
Venedik,
150'den fazla kanal ve o kanallar üzerinden geçişi sağlayan
400'den fazla köprü ile bezeli bir şehir. Bu kanalların en büyüğü
4 km uzunluğundaki Grand Kanal. Şehrin orta yerinden ters S şekli ile akan nehir görünümlü bu kanal, şehir içi ulaşımın da en önemli arteri.
Venedik'e girişinizi ister Santa Lucia tren istasyonundan ya da Piazzale Roma otobüs garından yapın, şehre adım attığınızda ilk göreceğiniz şey Grand Kanal oluyor. Buralardan Vaporetto 1 no'lu hatlı toplu taşıma vapuruna bindiğinizde San Marco'ya doğru eşsiz bir kanal yolculuğu yapıyorsunuz. Kanal boyunca dizili tarihi saraylar, yanınızdan geçen tekneler, gondollar, altından geçtiğiniz tarihi köprüler... Nefis!
2. Rialto Köprüsü
 |
Rialto köprüsü |
Venedik gezinizi vapurla değil de bizim gibi yürüyerek yapmayı tercih edenler öncelikle sonsuz bir kanal labirentinde buluyor kendilerini. Sonrasında ise karşılaştığınız ilk önemli turistik yapı, ihtişamlı görüntüsü ile Rialto Köprüsü oluyor.
Grand kanal üzerinde dört köprü bulunuyor ve Rialto bu köprülerin en eskisi. Bu tarihi taş köprü, Grand Canal’ın orta yerinde, en merkezi noktasında yer alıyor.
Rialto Köprüsü tarih boyunca birçok defa yıkılıp tekrar inşa edilmiş. Önceki köprüler ahşapken, günümüzde gördüğümüz Rönesans tarzındaki taş köprü ise 1591 yılında inşa edilmiş ve o günden bu yana sağlam kalmayı başarmış.
Rialto Köprüsü, Venedik’te en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Öyle ki, Rialto köprüsü üzerinde, şöyle Grand Canal arka fonlu bir resim çektirmek, Venedik gezisinin olmazsa olmazı.
En iyi Rialto köprüsü resimleri için lokasyon tavsiyeleri
Bizler Rialto arka fonlu hatıra resimlerimiz için köprünün arkasındaki bir manzara noktasını seçtik ve harika kareler yakaladık. Köprünün San Marco tarafındaki Fondametta del Traghetto del Buso'yu bulduk ve yukarıdaki resimdeki kareleri çektik. (Calle del Fontego dei Tedeschi meydancığının açıldığı köprü ayaklarındaki kıyı şeridi burası).
Civardaki manzaraları, Grand Canal'ı ve Rialto köprüsünü bir de yüksekten görmek isteyenler için ise hemen yakınlardaki Fondaco dei Tedeschi alışveriş merkezinin çatısına çıkmak çok popüler. Çatı katına çıkmak ücretsiz ancak son yıllarda çok popülerleşince birkaç hafta öncesinden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
Rialto'dan San Marco'ya
Genellikle, Rialto Köprüsü sonrası tüm turist kalabalığı ilk hedef San Marco meydanına doğru yöneliyor. Ufak bir tavsiye olarak, Venedik'i günübirlik olarak değil de konaklamalı olarak ziyaret ediyorsanız, San Marco meydanı ziyaretinizi öğleden sonra daha geç saatlere bırakmak daha mantıklı derim.
Akşam saatlerine doğru genel olarak, günübirlik ziyaretçilerin meydandan ayrıldığı saatler olduğundan sıralar rahatlamış olur. Bizler bu Venedik gezimizde, San Marko ziyaretimizi bu saatlere bıraktık ve hiçbir sıra beklemeden Dükler Sarayı'nı ziyaret ettik. (Tabii işi garantiye almak için önceden online giriş biletlerinizi alın. Akşam saatlerine doğru bir saat tercih edin ve böylece çok daha tenha bir ortamda gezin.)
Doğrudan San Marco'ya gitmek isteyenler, biraz aşağıdaki San Marco notlarıma atlayabilirler. Yok ben biraz soluklanayım diyenlerle ise gelin Rialto pazarı civarındaki cicchetti barları dolaşalım biraz...
3. Rialto Pazarı
 |
Rialto Market tarihi ortamı |
Grand Canal kenarında, ta 1097 yılından beri süregelen Mercato di Rialto yani Rialto pazarı, deniz ürününden, meyve sebzeye; taze taze birçok şeyin satıldığı üstü kapalı bir pazar yeri.
Rialto pazarı, ancak Venedik'te karşılaşacağınız son derece estetik bir ortamda yer alıyor. Tarihi binası, sütunları, avizeleri; Grand Kanal kenarındaki konumu ile muhteşem... Pazarda özellikle, balık ve deniz ürünü çeşitliliği şahane. Pek çok ünlü şehirdeki turistik pazarların aksine, burası bayağı, yerellerin sabah gelip günlük alış verişlerini yaptığı bir yer.
 |
Rialto pazarı önünde gondol durağı |
Cantina Do Mori
Rialto Market yakınlarında yer alan Cantina Do Mori, dile kolay 1462 kuruluş tarihi ile Venedik'teki en eski "bacaro". Bacaro, Venedik usulü meyhane, şarap evi, küçük barlar diyebileceğim yerler. İnsanlar buralarda buluşup, cicchetti (Venedik usulü ekmek üstü atıştırmalık) ve şarap eşliğinde sohbet edip, eş dost ile takılıyor.
 |
Cantina Do Mori, Venedik'teki en eski bar |
Böylesine tarihi bir yer olunca, tabii Cantina Do Mori çok popüler. Anthony Bourdain'in de yolu buradan geçmiş, nice Venedik yemek turlarının gezi rotasına da dahil edilmiş, hatta efsaneye göre Casanova tarafından da sıkça ziyaret edilmiş.
 |
Cantina Do Mori'de cicchetti'ler |
Cantina Do Mori'nin tarihi ambiyanslı ortamı harika, içerisi de son derece keyifli gözüküyordu. Ancak bizler cicchetti şarap deneyimimiz için bu seferlik, Cantina Do Mori'nin hemen karşı köşesinde yer alan Bar All'Arco'yu tercih ettik.
Bar All'Arco
Yine Venedik'te popüler bir cicchetti noktası olan Bar All'Arco, gözlerden ırak ama meraklısının gelip bulduğu bir Venedik yeme içme yeri. Bu minik dükkan, "Stanley Lucci in Italy", "Somebody Feed Phil" gibi gezi programlarında geçiyor ve her gidenin öve öve bitiremediği bir yer.
 |
All' Arco Venedik'te gurme cicchetti restoranı |
Bar All'Arco'yu bulduğumuzda, sıra çoktan sokağa taşmış, uzayıp gidiyordu. Alt üstü bir cicchetti, upuzun sıra beklemeye değer mi acaba diye tereddüt ettik önce. Nitekim, çok yoğun olduğu öğle saatleri civarında gitmek yerine, etrafta biraz daha dolaşıp kapanış saatine yarım saat kala şansımızı denedik. (Kapanış saati öğleden sonra 2:30 bu arada) İyi ki gelmişiz! Venedik'te yediğimiz en gurme ürünleri burada yedik diyebilirim.
 |
All' Arco'da şef cicchetti'leri taze taze yapıyor |
Grand Canal'da gondol gezintisi
Rialto Market'in tam önünden dolmuş gondollar kalkıyor. Sanırım amaç pazar alışverişini yapmış Venedikliler'i kolaylıkla karşı kıyıya geçirmek. Venedik'i ziyaret eden turistler için ise ucuz yollu gondol tecrübesi fırsatı bu gondollar. Biz de bir gondola atladık ve Grand Canal'dan karşı kıyıdaki Cannaregio semtine geçtik. Kişi başı gondol geçişi 2€.
 |
Rialto Market önünde dolmuş gondol
|
Alternatif olarak, gondola gerek yok diyenler için, Rialto pazarından Rialto Köprüsü sadece 200 metre mesafede.
Strada Nuova
Strada Nuovo, Venedik tren istasyonundan, Rialto köprüsüne kadar Cannaregio semti boyunca giden upuzun alışveriş caddesi. Genelde, akın akın turistlerin Rialto köprüsüne doğru yol aldığı bu caddede alışveriş meraklıları için turistik ya da butik birçok dükkan da bulunuyor. Yol boyunca birçok yeme içme yeri de var. Ancak gördüğüm kadarıyla genel olarak mekanlar oldukça turistik.
 |
Strada Nuova alışveriş caddesi |
Bizler Cannaregio'da Ca' d'Oro yakınlarında gondoldan indikten sonra, hemen arkasındaki Strada Nova'ya geçtik ve bu geniş cadde boyunca Rialto köprüsüne doğru yürüdük.
 |
Venedik'te Rialto çevresi |
Strada Nuova'dan Rialto köprüsüne doğru yaklaştıkça, yine şahane yerlerden geçtik. Derken, Venedik'in ünlü Instaspot'larının birinin yanında bulduk kendimizi. Hayır, Rialto köprüsünden bahsetmiyorum; Venedik manzaraları eşliğinde bol bol paylaşılan Suso dondurmacısından bahsediyorum.
Suso Dondurma
 |
Venedikte çok popüler dondurmacı Suso |
Arka fonda Venedik kanalları ve gondollar, elde külahta birkaç top dondurma ve üstüne iliştirilmiş Suso damgalı bir gofret; bu ünlü Venedik karesini mutlaka görmüşsünüzdür. :) Günün bu saati oldu, hala bir gelato yememiştik, imdadımıza Suso yetişti.
Gelatoteca Suso'da denediğimiz tüm farklı aromalı dondurmaları beğendik. İşin doğrusu, tüm İtalya gezimiz esnasında yediğimiz tüm gelatolara bayıldık biz... :)
4. San Marco Meydanı
Sıra, Venedik'in en ünlü ve en turistik yeri San Marco meydanına geldi. Hiç şüphesiz, San Marco Venedik'in kalbi. Bir tarafta San Marco bazilikası ve çan kulesi, yanında Doge (Dükler) Sarayı, yüzlerce kişiyi barındırabilen kocaman denize nazır bir meydan, meydanın kenarlarında yüzyıllardır var olan Venedik'in şık cafe'leri...
 |
San Marco meydanı |
San Marko meydanı gezilecek yerler
- Dükler Sarayı (Palazzo Ducale, Doge Palace)
- San Marko Çan Kulesi (St Mark's Campanile)
- Lagün kıyısındaki Venedik aslanı ve St Theodore kolonları
- Ahlar Köprüsü (Bridge of Sighs, Ponte Sospiri)
- Procuratie binaları altlarındaki ünlü tarihi cafe'ler
- Caffe Florian: Procuratie Nuove altında, 1720 yılı kuruluş tarihi ile İtalya'nın en eski cafesi
- Caffe Quadri: Procuratie Vecchie altında, kuruluş yılı 1775 yılı
5. San Marko Bazilikası
 |
San Marco Bazilikası ve yanında Doge Sarayı |
San Marko Bazilikası, dünya üzerindeki en önemli Katolik katedrallerinden bir tanesi. Venedik Cumhuriyeti döneminde devletin yöneticisi olan Doge'un (Venedik Dükünün) şapeli vazifesi görmüş olan San Marko Bazilikası, Venedik tarihi, kültürü ve dine adanmışlığının bir semboli.
San Marko Bazilikası'nın en dikkat çekici özelliği Bizans, Rönesans, Venedik ve İslam mimarisi unsurları barındıran görkemli yapısı. Ayrıca, katedralin iç duvarlarını kaplayan altın mozaikler çok çarpıcı. San Marko Bazilikası'nın içinde, 8000 metre kareden daha fazla alan altın mozaikler ile kaplı.
Haçlı seferleri ile Constantinopol yani İstanbul'dan getirilen birçok eser de San Marko Bazilikası'nda bulunuyor. Bunlardan en önemlisi, bazilika giriş kapısı üzerinde sergilenen bronz at heykelleri. (Dışarıda sergilenen bronz atlar kopyalar; atların orijinalleri bazilika içindeki müzede görülebiliyor.)
San Marko Bazilikası'na giriş ücretli mi?
San Marco Bazilikası'nı turist olarak ziyaret etmek ücretli ve giriş ücreti 3€.
Bazilika içindeki Pala d'Oro (altın panel) ve Müze bölümü için ayrı bilet almanız gerekiyor. Onlar için bilet fiyatları (bazilika giriş ücreti ayrıca ödendikten sonra), Pala d'Oro: 5€ ve Müze - Loggia dei Cavalli: 7€
San Marco Bazilikası'ndan,
San Marco meydanına bakan bir teras bölümü var. İşte o terasa çıkmak istiyorsanız, bazilika içindeki müzeyi ziyaret etmeniz gerekiyor. Yani,
San Marco müzesi ve Loggia dei Cavalli (atlar locası) aynı bilet olarak satılıyor. Ayrıntılı bilgi ve güncel giriş ücretleri için resmi web sayfası linki
burada.
San Marko Bazilikası'na rehberli VIP tur tavsiyesi
San Marko bazilikasını, bir rehberle birlikte çok özel bir şekilde gezmek isterseniz; kapanış saatinden sonra VIP tur şeklinde gerçekleştiren aşağıdaki tur ilginizi çekebilir. Rehberli tur ile ilgili ayrıntılar, katılanların yorumları ve
fiyatlar için tıklayın.
San Marko Bazilikası biletleri önceden online olarak alınabilir mi?
Evet, San Marko Bazilikası biletleri önceden online olarak alınabiliyor. Bu durumda giriş ücretleri,
San Marko Bazilikası için: 6€,
Bazilika, Pala d'Oro, Müze - Loggia dei Cavalli toplu bilet: 20€
Güncel fiyatlar ve ayrıntılı bilgi için resmi web sitesi linki
burada.
Online bilet alındığı taktirde, biletler "skip the line" yani sırayı atlama kapsamında oluyor. Giriş kapısı olarak da genel girişin olduğu Porta San Clemente kapısı değil, "skip the line" biletleri için ayrılmış Porta San Pietro kapısından giriliyor. Genel giriş kuyruğunda en az bir iki saat beklemek gerektiği için önceden online bilet almak çok mantıklı. Fakat aklınızda olsun online biletler iade edilemiyor.
Benim bu yazıyı yazdığım sırada baktığımda San Marco bazilikasını ziyaret etmek için tüm online biletler, önümüzdeki iki ay için bitmişti. Öyle bir durumda, "skip the line" online biletlerinizi,
Get Your Guide gibi sitelerden alabilirsiniz. Biletler, sadece giriş bileti olarak alınabildiği gibi dilenirse rehberli tur şeklinde de tercih edilebiliyor. Ayrıca, bu biletler genellikle bir gün öncesine kadar iade edilebiliyor.
Bilet fiyatlarını incelemek için tıklayın.
San Marco Bazilikası ve çan kulesini daha önce ziyaret etmiştik. En turistik aktivitelerden biri olan, San Marco meydanındaki şık cafelerde oturup dünyanın en pahalı capuccino'sunu içmişliğimiz de var. :) Bu sefer sıra Dükler Sarayı'ndaydı.
6. Dükler Sarayı
 |
San Marko'da Dükler Sarayı |
Dükler sarayı, tarihte, zamanının en güçlü devletlerden olan Venedik cumhuriyetinin yönetildiği yermiş. Burası, hem devletin yöneticileri olan
Venedik Düklerin yaşadığı yer, hem de
devletin yönetim merkeziymiş. Kapılarının San Marko meydanı ve San Marko kulesine açıldığı, Venedik lagünü kıyısında şahane konumlu bir saray.
 |
Venedik Dükler Saray |
Dükler Sarayı'nı görmeye değer mi?
Dükler Sarayı, özellikle göz alıcı tavan süslemeli ihtişamlı salonları ile dikkat çekici. Ayrıca, Dükler Sarayı ziyareti sırasında, Venedik'te mutlaka ziyaret edilen bir yer olan Ahlar Köprüsü'nün içinden geçme fırsatınız da oluyor. Saray ziyareti ile birlikte hem Ahlar köprüsünden yürüyebiliyorsunuz, hem de saray yanındaki hapisane binalarını da gezebiliyorsunuz.
 |
Venedik Dükler Sarayı'nda |
Dükler Sarayı gezimiz
Dükler Sarayı biletlerimizi ziyaret edeceğimiz günde online olarak sıkıntısız bir şekilde alabildik. Ziyaret saatimizi akşam saatine yakın seçerek hiç sıra beklemeden saraya girebildik.
Dükler sarayı giriş bileti 30€. Bizler çocuklarla ailecek ziyaret ettiğimiz için aile bileti aldık.
Aile bileti, iki yetişkin ve en az bir çocuk: kişi başı 15€. Ayrıntılı bilgi, güncel fiyatlar ve online bilet alabileceğiniz resmi sayfa linki
burada.
7. Ahlar Köprüsü
 |
Ahlar Köprüsü
|
Venedik Lagünü'ne dökülen bir kanal üzerinde yer alan Ahlar Köprüsü, Venedik'teki diğer köprülerden farklı olarak karşı iki kıyıyı değil de, iki binayı birbirine bağlayan bir köprü. Söz konusu binalar, Venedik'in yönetim merkezi Dükler Sarayı ve yanındaki hapishane binası olunca Ahlar Köprüsü daha bir önem kazanıyor.
 |
Ahlar Köprüsü'nün içinden manzara |
Ahlar Köprüsü (Bridge of Sighs), Dükler Sarayı'nda yargılanan mahkumların, saraydan hapishane binasına geçerken, son bir kez Venedik Lagünü'ne doğru bakıp "ah" çektikleri bir yer olduğundan bu isimle anılıyor. Dükler Sarayı'nı ziyaret ederseniz, siz de bu köprüden geçip, dilden dile anlatılan bu hikayenin manzarasını görebilirsiniz...
San Marko meydanınında gezilecek yerler için ayrıntılı yazım:
Grand Kanal'da vaporetto gezintisi
 |
Grand Kanal'da vaporetto gezisi |
Tüm gün boyunca gezdik yorulduk. Akşam otelimize dönmek için şöyle Grand Canal'dan giden vaporetto'lara atlamanın tam zamanı.
Vaporetto'ya atladık. Dışarıda da oturacak yer bulduk. Püfür püfür rüzgar, akşam günbatımının yaklaştığı saatler, Grand Kanal'ın nefis manzaraları. Sanırım Venedik'te ilk günümüzün tam olarak hakkını verdik...
 |
Vapurdan San Marco manzarası |
Venedik'te 2. Gün gezi rotası: Dorsoduro
 |
Venedik'te 1. gün gezi rotamız |
Dorsoduro semti
Venedik'te başlıca gezilecek yerleri San Marco civarında gezdikten sonra, sıra geldi tempoyu biraz hafifletmeye. Biraz sanat, biraz meydanlarda aperativo keyfi, cicchetti barları, tarihi pastaneler, restoranlar derken Dorsosduro semti bu beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak bir yer.
Ayrıca, Venedik'te sanat müzesi gezmek isterseniz, şehrin en önemli iki sanat müzesi olan Gallerie dell'Accademia ve Peggy Guggenheim Koleksiyonu da Dordoduro'da, hemen Grand Canal kenarında yer alıyor.
1. Pasticceria Tonolo
 |
Pasticceria Tonolo |
Herkes Venedik'e kanallar, gondollar, şahane Instagramlık resimler için gider; bizim ise tüm bunların yanı sıra başlıca hedefimiz yeme içme. O zaman Dorsoduro'da
ilk durak, konaklamamızın sokağının hemen başında yer alan ünlü Venedik tarihi pastanelerinden: Pasticceria Tonolo
Capuccino'lar, tatlılar, pastane ürünü atıştırmalıklar... Tabii ki tüm İtalyanların yaptığı gibi ayaküstü. Lezzetler yerinde, çalışanlar gayet ilgili, fiyatlar ise süper uygun... Kafeinimizi, şekerimizi aldık; haydi Dorsoduro sokaklarını keşfetmeye...
2. Dorsoduro sokakları, kanalları
Sen ne güzelmişsin Dorsoduro! Kanallar, köprüler, şirin meydanlar... Şimdiden 10 milyon tane resim çektim bile...
 |
Ponte dei Pugni çevresi ve tekne manavı |
Özellikle Ponte dei Pugni çevresini ve Campo Santa Margherita meydanını notlarınıza alın. Muhteşem ambiyanslı bu iki yer üzerinden Venedik gezimiz boyunca defalarca geçtik, yeri geldi oturduk tadını çıkardık ve her seferinde ortamlarına bayıldık...
3. Grand Canal'ın güney yakası gezintisi
Grand Canal'ın güney yakası boyunca, Venedik gezilecek yerler listelerinde de yer alan birçok yer bulunuyor. Accademia köprüsü, Peggy Guggenheim sanat müzesi ve Grand Canal'ın en ucunda, kanalın bekçisi gibi duran mavi kubbeli Basilica Santa Maria della Salute kilisesi. Dorsoduro semtine salt bu hat boyunca dolaşmak için bile gidilir.
4. Accademia Köprüsü
 |
Accademia köprüsü |
Dorsoduro ve San Marco semtlerini birleştiren Grand Canal üzerindeki Accademia köprüsü ahşap yapısı ve sunduğu müthiş manzaralar ile dikkat çekici. Accademia köprüsü üzerinden, Grand Canal arka fonlu bir resim çektirmek, Venedik gezisinin olmazsa olmazı.
5. Gallerie dell'Accademia
 |
Accademia köprüsü yanında Gallerie dell'Accademia müzesi |
Gallerie dell'Accademia, dünyanın en büyük Venedik resimleri koleksiyonuna sahip. 13. yy - 18. yy arası Venedik sanatı arasında yolculuğa çıkacağınız müzede ayrıca Leonardo Da Vinci'nin ünlü "Vitruvius Adamı" çizimi de yer alıyor ancak eserin ışığa hassasiyeti sebebiyle çok nadiren sergileniyor.
Accademia köprüsünün hemen yanında yer alan Gallerie dell'Accademia'ya giriş ücreti €15, onsekiz yaş altı ücretsiz. Ayrıntılı bilgi için websitesi burada.
6. Peggy Guggenheim Koleksiyonu
 |
Grand Canal kıyısında Peggy Guggenheim müzesi |
Peggy Guggenheim büyük bir koleksiyoncu ve Grand Canal kıyısındaki, artık müzeye dönüştürülmüş evi, dünya üzerindeki en iyi modern sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Pollock, Picasso, Dali, Miro eserleri ve daha pek çok baş yapıt Peggy Guggenheim Koleksiyonu'nda ziyaret edilebiliyor.
Peggy Guggenheim Koleksiyonu'na giriş ücreti €16, on yaş altı ücretsiz. Ayrıntılı bilgi için websitesi burada.
Sanat koleksiyonu bir yana; kanala nazır evin kendisi de çok zarif ve eşsiz. Peggy Guggenheim Koleksiyonu, 18 yy Venedik sarayı olan Palazzo Venier dei Leoni'de yer alıyor.
7. Basilica Santa Maria della Salute
 |
Venedik Karnavalı zamanı Basilica Santa Maria della Salute |
1630'de Venedik'te sarsıcı bir veba salgını olmuş ve birçok kişi hayatını kaybetmiş. Veba salgını sonrası, adak olarak, Santa Maria della Salute bazilikası inşa edilmiş.
San Marco meydanından da, Accademia köprüsünden de Venedik lagününe doğru bakıldığında Santa Maria della Salute bazilikası karşınıza çıkıyor. Grand Canal'ın başlangıç noktasında, kanalın bekçisi gibi duran Salute bazilikası, beyaz yapısı ve mavi kubbesi ile muhtemelen Venedik resimlerinizin bir köşesine ilişiverecektir.
Santa Maria della Salute bazilikasına giriş ücretsiz. Ayrıca, kilisenin önündeki merdivenler, tam soluklanmak için oturmalık. Burada oturup, önünüzden geçen Grand Kanal trafiğini izlemek, karşı kıyıdaki San Marco meydanı ve kulesine doğru manzaraların tadını çıkartmak çok keyifli.
8. Dorsoduro'da yeme içme
Trattoria ai Cugnai dal 1911
Venedik sokaklarında gezinmek çok keyfli ama malum İtalya'da yemek saatini kaçırdıktan sonra turistik yerler dışında pek bir yer bulamazsınız. Hazır lokallerin tavsiyesi olan Trattoria ai Cugnai yakınlarına gelmişiz, girelim bakalım.
 |
Vongolole'li (kum midyeli) makarna |
Deniz ürünlü makarnalar, kızarmış kalamarlar; İtalya'ya ait özlediğimiz her şey! Hem lezzetler şahane, hem ortam, hem de Venedik'e göre gayet hesaplı. Venedik tatilimiz boyunca her gün buraya gelebilirim! Ayrıca, oldukça da lokal bir yer. Karşı masamızda yemek yiyen iki gondolcu, yerellerin tercih ettiği bir yer olduğunun kanıtı...
Yemek sonrası da gelato'larımızı alıp, Santa Maria della Salute kilisesi önündeki merdivenlere Grand kanala nazır oturduk. Önümüzden geçen tekneler, karşımızda San Marco kulesi; manzara nefis...
 |
Santa Maria della Salute kilisesi önünde |
Dorsoduro cicchetti barları
Cicchetti, bir nevi tapas diyebileceğim, Venedik'in minik ekmek üstü atıştırmalıkları. Akşam üzeri sohbet, muhabbet ve şarap eşliğinde yenilen cicchetti, ekmek dilimleri üzerinde çeşit çeşit yerel ürünler ile yapılıyor. Deniz ürünleri, balık ezmesi ya da tuzlaması ağırlıklı; fakat peynirli, sebzeli, minik köfteli ve şarküterili versiyonları da var.
Accademia köprüsü yakınlarındaki Rio de S. Trovaso kanalı üzerindeki tarihi Squero di San Travaso gondol atölyesi karşısında çok popüler iki cicchetti barı var: Cantine del Vino Gia Schiavi ve gondol atölyesinin tam karşısında yer alan Osteria Al Squero.
 |
Rio de S. Trovaso'da cicchetti saati hareketliliği |
Tam da Cuma akşamı, civardaki üniversiteli gençlerin sohbet edip, sosyalleştiği ve kanal kenarında cicchetti - şarap eşliğinde takıldığı bir saatte gittik. Cantine del Vino Gia Schiavi barının içindeki kalabalığa karıştık.
Cantine del Vino Gia Schiavi'den, cicchetti'lerimizi, Select spritz'imizi (Aperol spritz'in Venedik versiyonu) aldık. Tam dışarıya, kanal kenarına çıkarken, "aman martılara dikkat" diye uyarıldık. (Uyarmakta haklılardı, o martılar gerçekten çok uyanık :)
 |
Venedik'te kanal kenarı cicchetti keyfi |
Cicchetti, spritz, Venedik kanalları ve şahane bir ortam! Kanal boyunca önümüzden geçen gondollar, gün batımının yaklaştığı saatler, etrafta cıvıl cıvıl gençler, akşam üstü gezintisine çıkmış insanlar... Ne güzel oldu da buraları keşfettik...
Venedik'te günbatımı ve Campo Santa Margherita'da aperativo saati
Dosoduro'nun Giudecca kanalı kıyısında "Zattere" kıyı şeridi bulunuyor. Zattere, denize nazır şık restoranları, kıyı boyunca geniş kaldırımları ve uzunca yürüyüş yolu, bir de gün batımları ile ünlü. Tam da keyifli ve sakin akşam gezintisi yapmalık...
 |
Zattere kıyı şeridi restoranları |
Zattere boyunca gün batımında yürüdük. Venedik'e bir önceki Venedik Karnavali ziyaretimizde yine Zattere'den yolumuzu geçirmiş ve yukarıdaki deniz üstü iskelesindeki restoranda nefis manzaralara karşı güzel bir yemek yemiştik.
Venedik'te deniz kenarında, böylesi bir konumda yemek planlayanlar için yukarıdaki restoranın ismi "Alle Zattere". Konum itibariyle tabii biraz daha turistik bir restoran burası. Yani lezzetlerden önce konumu için gidilen yerlerden. Biz her Venedik ziyaretimizde yaptığımız gibi vongole'li spagettimizi ve balık-deniz ürünü kızartmamızı almış ve memnun kalmıştık. Manzaralar ise muhteşemdi...
 |
Zattere kıyı şeridi |
Zattere'nin geniş kaldırımları boyunca yürüyüşümüze devam ettik. Bu bölgede dizili cafe'lerde Venedikliler çoktan aperitivo saatini başlatmıştı...
Kanallar boyunca iç sokaklara sapıp, birbirinden güzel nefis yerlerden geçtik. Bu keyifli yürüyüş sonrası hedefimiz belliydi, Venedik'teki en sevdiğimiz meydanlardan: Campo Santa Margherita meydanı.
 |
Gün batımında Zattere'nin iç sokakları |
Campo Santa Margherita meydanını bir önceki günübirlik Venedik gezimizde tesadüfen keşfetmiş, bayılmış ve nasıl oldu da daha önce burayı bulamadık diye hayıflanmıştık. Venedik'in tüm turistliğine rağmen lokallerin takıldığı bir yer olmayı koruyabilmiş Campo Santa Margherita (tabii bizim gibi birkaç meraklı turist hariç :).
 |
Campo Santa Margherita ve Caffe Rosso |
Bir önceki Venedik gezimizde de olduğu gibi, Campo Santa Margherita'da Caffe Rosso'nun meydana atılmış masalarına oturduk. Venedik'in San Marco meydanındaki fiyatlarla kıyaslayınca, şaka gibi fiyatlara aperativo'muzu şarabımızı ısmarladık. Etrafımızda üniversiteli gençler, karşımızdaki meydan ortası su kuyusunda "tourist go home" yazısı... Tüm renkliliğinle çok güzelsin Venedik...
 |
Venedik apperativo'su Select spritz |
Venedik'te 3. gün gezi rotası
Cannaregio
Venedik'in ünlü adaları Murano ve Burano'ya botlar Cannaregio kıyılarından kalkıyor. Bu sebeple, Venedik'te 3. günümüzde ilk hedef Cannaregio mahallesiydi. Grand Canal'den yine vaporetto'ya binip Cannaregio'ya gittik ve sabah sakinliğinde biraz kanal kanal dolaştık.
 |
Cannaregio sokakları |
Murano ve Burano adaları gezimiz
Venedik açıklarındaki Murano ve Burano adaları da, Venedik'i ziyaret edenler arasında çok popüler günübirlik gezi rotaları. Her iki ada da Venedik'e yakın sayfiye adası atmosferinde ve çok güzel.
Murano, cam işçiliği atölyeleri ile; Burano adası da sıra sıra rengarenk evleri ve dantel işçiliği ile ünlü.
 |
Murano adası |
Venedik'ten Murano ve Burano adalarına nasıl gidilir?
Venedik'ten Murano ve Burano adalarına gitmek için Cannaregio'nun kuzey kıyılarındaki
Fondamente Nove iskelesinden botlara biniliyor. Ya da günübirlik tur tercih edenler için, Venedik merkezden birçok Murano ve Burano turu da kalkıyor.
Farklı tur fiyatlarını karşılaştırmak için tıklayın.
Bizler önce Murano'ya gittik. Murano'yu gezdikten sonra da tekrar bir bota binip Burano'ya geçtik. Her iki ada da çok güzeldi ama özellikle Burano'nun renkli ve bizim hafta sonu İstanbul adalarına gidip huzur bulmamızı andıran keyifli atmosferine bayıldık.
 |
Burano adası
|
Burano adasının kanalları boyunca renkli evleri arasında dolaşmak çok güzel. O güzel ortamda keyifli bir yemek yemek isteyenler için için birçok iyi restoran seçeneği de var. Özellikle deniz ürünleri ve balıklı risotto'su çok popüler. Bizler Burano adası gezimizde Trattoria da Romano'da, Venedik'teki en iyi yemeklerimizden birini yedik.
 |
Trattoria da Romano, Burano adası |
Murano ve Burano sonrası tekrar Cannaregio üzerinden vaporetto'ya bindik ve otelimize gidip dinlendikten sonra tekrar vapura atlayıp San Marco yakınlarına gittik. (biletimizi son dakikaya kadar tepe tepe kullandık :)) Yalnız aman ha, vapur iskelesinde bir görevli bilet kontrolü yapıyordu, sakın bilet sürenizi geçirmeyin.
Günübirlikçilere uygulanan "Venedik giriş ücreti" ile ilgili bir not
Ha bir de, Cannaregio'da Murano botuna binmeden önce durdurulup, "Venedik giriş ücretini" ödeyip ödemediğimizin kontrolü yapıldı. Biz Venedik'te konakladığımız için Venedik giriş ücreti vergisinden muaftık (onun yerine konaklama vergisi ödüyorduk :) ancak yine de bir form doldurmamız gerekiyordu. Önceden formu doldurmuştuk, elektronik olarak gösterip okuttuk.
 |
San Marco gezi rotamız |
San Marco semti
Venedik'teki son akşamımızda tekrar yolumuzu San Marco yakınlarına yönelttik. Hedefimizde, önceden ayarladığımız
Musica a Palazzo'da çok özel bir etkinlik vardı. Ama öncesinde, Venedik'in en merkezindeki kanallar arasında biraz dolaşalım dedik.
Venedik'te gondol sefası
Önce ünlü Teatro La Felice civarına gittik. Meğerse burası, akşam gün batımında gondol otobanı oluyormuş. Gondollar daracık kanallarda sıra sıra... Gondolunda özel müzisyenini ayarlayan da var, kendine özel serenat şarkıcısı tutan da. Daracık kanallar, sıra sıra süper alçak köprüler, gondolcular tüm seyir hünerlerini sergiliyordu. İzlemesi çok keyifli. Aklınızda Venedik'te gondol gezintisi yapma fikri varsa bu lokasyona bir göz atın derim...
 |
Venedik gondol sefası |
San Marco meydanına doğru yolumuza devam ettik. Yol üzerinde San Moise kilisesi ihtişamlı binasıyla çıktı karşımıza. İki dakika soluklanıp kilisenin içine de göz attık.
Venedik alışveriş caddesi
San Moise kilisesi yanından San Marco'ya doğru giden Salizada San Moise caddesinden daha önce yolumuz hiç geçmemişti. Meğerse Venedik'in Şanzelize'sine gelmişiz. Her taraf lüks marka dükkanları ile dolu. Louis Vitton'lar, Dior'lar, Hermes'ler sıra sıra...
 |
Venedik alışveriş sokağı: Salizada San Moise |
Gün batımına doğru San Marco meydanı
Kısa bir yürüyüş sonrası ulaştığımız San Marco meydanı, akşam sakinliğine bürünmüştü. Gündüzkü keşmekeş ve kalabalıktan eser kalmamış; sakin sakin çok keyifli bir ortam... Meydanın deniz taşması ile ünlü bölümünde birkaç da su birikintisi kalmıştı. Tam harika yansımalı Venedik resimleri çekmelik...
Venedik'te etkinlik tavsiyesi
Venedik'teki son akşamımız için çok heyecanlandığımız bir etkinlik ayarlamıştık. Venedik'in tarihi bir sarayında, çok özel bir ortamda, topu topu bir iki sıra izleyici ile "seyyar opera" izlemek.
 |
"Once in a life time" tecrübelerinden: Venedik'te tarihi bir sarayda opera |
Operanın her sahnesi için sarayın farklı bir odasına geçiliyor. Sanki eski zamanlarda yaşayan bir kontes olup salonunuzda opera daveti veriyormuşçasına sanatçılar iki adım önünüzde sanatlarını icra ediyor. Aynı zamanda bir operaya göre de süper interaktif, sanatçılar izleyicilerle etkileşime geçiyor (soprano bir sahnede şap diye gelip eşimi öptü mesela :))).
 |
Venedik'te tarihi bir sarayda opera |
Operanın sergilendiği tarihi saray tam da Grand Canal kenarında yer alıyor. Mola arasında prosecco eşliğinde Grand Canal'de gün batımı manzaraları izleyebiliyorsunuz. Kostümler, müzisyenler, ambiyans, her şeyi ile unutulmaz bir deneyimdi... Rüya gibi geçen Venedik gezimiz için Grand Finale oldu böylece...
 |
Venedik Grand Canal'de gün batımı |
Venedik Gezi Rehberi
Venedik'te kalınmalı mı?
Evet! Venedik pekala, civardaki şehirlerden günübirlik gelinerek kolaylıkla gezilebilen bir yer. Fakat bu durumda, akın akın gelen günübirlik kalabalıkla hep birlikte şehri gezmiş oluyorsunuz.
İlk izlenim ve başlıca görülecek yerleri gezmek için günübirlik Venedik iyi bir fikir olabilir ama böyle bir gezide, daha önce de belirttiğim gibi, "güzel yer ama aşırı kalabalık" hissiyatı oluşuyor. Başlıca görülecek yerleri gezmenize rağmen, tadını çıkartmak için çok da vakit ayıramadığınızdan bir şeyler hep eksik kalıyor. Bu sebeple Venedik'te kısa süreli de olsa muhakkak kalınmalı diye düşünüyorum. (sabah ve akşam sakinliğinin tadını çıkarabilmeniz için)
Venedik'te nerede kalınır?
Venedik'in tamamı turistik bir şehre dönüştüğünden konaklama opsiyonları bir sürü ve her bütçeye hitap eden yerler bulunabiliyor. Sadece en merkezi olan San Marco meydanı değil, etrafındaki diğer mahalleleri de konaklamak için çok güzel. (hatta daha az kalabalık ve daha bir lokal olduğu için daha güzel bana göre)
Venedik, "sestieri" denilen altı mahalleden oluşmuş durumda. En merkezde San Marco ve etrafında Dorsoduro, San Polo, Santa Croce, Cannaregio, Castello.
 |
Venedik'te nerede kalınır |
Bizler, Dorsoduro mahallesinde konakladık ve bu seyahatimizin çok güzel geçmesinin en temel sebeplerinden biri Dorsoduro'da konaklamamızdı diyebilirim. Merkezi ama Venedik'in kalabalıklardan uzak bir semt Dorsoduro (San Marco yürüyerek yaklaşık 20 dakika). Daha çok lokallerin ve civardaki üniversitelerde okuyan gençlerin yaşadığı ya da takıldığı bir yer.
Dorsoduro, Venedik'in aşırı turistikliğinden uzak gerçek ruhunu hissedebildiğiniz bir semt. Yine Venedik'teki her yer gibi, kanallar, köprüler, tarihi evler, meydanlar, daracık sokaklar ile bezeli çok güzel bir ambiyansa sahip. Yer yer sakin (evet Venedik'in yaz kalabalığına rağmen), yer yer işine gücüne giden Venedikliler ve üniversiteli gençlerin enerjisi ile hareketli ve cıvıl cıvıl bir yer.
 |
Dorsoduro sokakları, Venedik |
Venedik'te nerede kaldık?
Venedik'in
Dorsoduro semtinde Ca' Meraviglia Canal View'de konakladık. Daracık ama işlek bir sokağa açılan, kanal ve köprü manzaralı tarihi bir evin en üst kat dairesiydi. Venedik'e gelenlerin otobüsten inip, şehir merkezine doğru gittiği güzergah üzerinde olduğundan yürüyerek ulaşımı kolaydı.
 |
Kanal manzaralı konaklamamız |
Konaklamamızda sabah kahvemizi yudumlarken, gelen geçen turistler durup hayran hayran önümüzdeki köprünün üstünde resim çektiriyorlardı.
Ahşap tavanları, manzarası ve geniş geniş odaları ile keyifli ve özgün bir yerdi. Ayrıca, ailecek
Venedik'te bir otel odasında kalmaya göre çok daha uygun fiyatlıydı. Venedik konaklamamızın fiyatları için tıklayın.
Ca' Meraviglia Canal View konaklaması, tarihi bir Venedik evinin en üst katında iki yatak odası, salon açık mutfak ve bir banyodan oluşuyordu. Venedik'in en eski kısa dönemli ev kiralama şirketlerinden birinin profesyonel olarak yönettiği bir yerdi.
Yer yer modern dokunuşlu, yer yer mobilyaları falan anneannenin evinde kalıyormuşsun hissiyatlıydı. Ahşap tavanları, güzel kanal ve köprü manzarası en önemlisi de konumu ile keyifle vakit geçirdiğimiz bir yer oldu. Ayrıca, böylesi bir konaklama hem farklı bir Venedik deneyimi sunuyor, hem de Venedik'te bir otel odasında kalmaya göre daha uyguna geliyordu.
Konaklamamız Dosoduro semtinde San Polo sınırı yakınlarında yer alıyordu ve konum olarak harika bir yerdeydi. Etrafında bir sürü çok iyi restoran, pastane, bar vardı. Manavı, marketi, fırını da hemen yanı başımızda. İster dışarda ye, istersen malzemelerini alıp evinde takıl. Venedik'in daha lokal yaşantısını tecrübe etmek için de güzel bir deneyimdi.
 |
Room with a view: Venice |
Venedik'e ne zaman gidilir?
Şimdiye dek Venedik'i neredeyse her mevsim ziyaret etmiş biri olarak, bence Venedik'e tüm yıl boyunca gidilebilir. Mevsim şartları ve kalabalık durumuna karşı önceden hazırlıklı olup, planlamanızı da ona göre yaparsanız; Venedik'in tadı her mevsim bir başka... Tabii ki yüksek sezon olan yazın konaklama fiyatları yüksek; düşük sezon olan kış aylarında en merkezde bile oldukça uygun fiyatlı yerler bulabilirsiniz. Mevsim şartları bakımından ise, bizim şimdiye kadarki tecrübelerimiz şöyle:
Sonbahar'da Venedik
İlk Venedik gezimiz sonbaharda Ekim ayındaydı. Ekim ayında, gayet güzel güneşli bir havaya rastlamış ve çok güzel gezmiştik.
Venedik kışın gezilir mi?
Venedik, İtalya'nın en kuzeyinde yer aldığından kışları oldukça soğuk ve yağışlı. Kışın Aralık ayında gittiğimizde Venedik buzzz gibiydi. Üstüne üstlük, Venedik'teki günlerimizin birinde yağmur yağdı ve San Marko meydanı ve civarı ünlü "aqua alta" dedikleri su altında kalmıştı. San Marko meydanı ancak, meydana konulmuş platform yollar üzerinden gezilebiliyordu.
Böylesi bir hava herkesin hoşuna gitmeyebilir ama haberlerde hep duyduğumuz Venedik'i su basması ortamını yaşamak bence çok etkileyiciydi. Otelimizden şemsiyelerimizi aldık ve havaya rağmen Venedik'te dolaştık, üşüdükçe mekanlara sığındık.
 |
Günübirlik Bologna'dan Venedik Karnavalı gezimiz çok güzeldi ama çok çok kalabalıktı |
Venedik Karnavalı esnasında Venedik gezisi
Şubat ayında yapılan Venedik Karnavalı sırasında da yolumuzu Venedik'ten geçirdik. Şubat ayında rastladığımız hava biraz serin ama genelde güneşliydi. Venedik Karnavalı esnasında ortam gayet renkli her taraftaki kostümlü insanlar ile Orta Çağ havasındaydı. Venedik Karnavalı gezimizdeki sıkıntı hava şartları değil, aşırı kalabalıklardı. Geziye Bologna'dan günübirlik olarak çıkmış ve diğer günübirlikçi ziyaretçilerle birlikte Venedik'te insan seli oluşmuştu (polis resmen ana arterlere geçip kalabalığı yönetmek durumunda kaldı). Bu gezi sonrası, bundan böyle Venedik'e gideceksek günübirlik değil, muhakkak konaklamalı gitmeli dedik.
Yazın Venedik gezisi
Son Venedik gezimiz öncesi, Venedik'e yazın gidilmez diye düşünüyordum (yazın ziyaret eden aşırı kalabalıklar sebebiyle). Ama bir şekilde Venedik aklımıza düştü ve Haziran ayında yolumuzu düşürdük. Önceden planlamamızı iyi yaptık. Venedik'i gezmeyi de öyle çok bir aceleye getirmeyince, yazın güzel havada bu rüya şehri gezmek pek bir güzelmiş dedik.
Tabii, Venedik'te konakladığınız sürece, tüm kalabalıklara rağmen yazın da gidilir diyorum. Çünkü, günübirlik Venedik'i ziyaret etmek bambaşka bir durum...
 |
Yazın güzel havada, kanal kenarı restoranları keyfi
|
Bu yazı affiliate linkleri içerir; daha fazla bilgi için
tıklayın.