Gezgin Sorular sordu ben cevapladım, çok keyifli bir röportaj oldu. GezenAnne'yi merak edenler, daha yakından tanımak isteyenler buraya...

http://www.gezginrehberler.com/gezgin-sorular/gezgin-sorularin-haziran-2014-konugu-gezen-anne-embiye-ulgen/

Embiye hanım, gezgin sorulara hoşgeldiniz. Sizi daha yakından tanıyabilmemiz için kendinizden bahseder misiniz?

Merhaba. Bulgaristan'da doğmuş, Bulgaristan'nın yeşil köylerinde dağ bahçe dolaşarak geçmiş güzel bir çocukluk sonrası 11 yaşında Türkiye'ye göç etmiş biriyim. Lise yıllarında tanıştığım eşim Recep ile en büyük tutkumuz gezmek, yeni yerler keşfetmek. Gezmek deyince ille de uzak yerler anlaşılmasın. Oturduğumuz İstanbul etrafındaki güzelliklerden tutun da, Türkiye'deki nadide yerlere, dünyadaki gezilesi yerlere hepsine meraklıyız. 2009 yılında oğlum Utku aramıza katıldıktan sonra çoluk çocuk açık havada güzel vakit geçirecek yerler arayışına girdim. İnternette bakındığımda özellikle yakın yerler konusunda derlenmiş çok ayrıntılı bilgi ve izlenimlere ulaşamayınca bari ben yazayım dedim. Halen yazmakta olduğum, yakın yerlerden tutun da Türkiye'de gittiğimiz görülesi yerlere, yurtdışında gezdiğimiz destinasyonlara kadar birçok gezilesi yer hakkında ayrıntılı, yorum ve izlenimlerimi, tecrübelerimi paylaştığım; görsel olarak okuyanın kafasında canlanması için çektiğim resimleri de bol bol kullandığım www.gezenanne.com blogum böyle doğdu.


Yolculuklarınız sırasında olmazsa olmazlarınız nelerdir?

Eşim, fotoğraf makinem ve gezi öncesi ön araştırmada gezilecek ve yemek yenilecek yerler konusunda aldığım notlarım. Gezip gördüğüm yerleri yanımdaki eşimle paylaştığımda gezilerden aldığım keyif daha bir artıyor. Her ikimiz de gezdiğimiz yerlerdeki güzellikleri, farklılıkları fotoğraflamaya meraklıyız. Çıktığımız her seyahatte yüzlerce resim çekeriz. Güzel ve kaliteli fotoğraf çekme merakı blog yazmaya başlamadan önce de vardı, blog yazmaya başlayıp resimleri paylaşmaya başladığımda daha bir anlamlı oldu. Şimdiden GezenAnne'de gezdiğimiz yerlerde çekilmiş binlerce resim birikti bile. Bu sebeple fotoğraf makinesi seyahatimizde olmazsa olmazdır. Bir diğer olmazsa olmaz olan gezi öncesi yaptığım ön araştırmalarım ise gezimizin bel kemiğidir. Gezi öncesi rehber kitaplardan, diğer gezi bloglarından olabildiğince ayrıntılı bir araştırma yaparım. Nereleri gezeceğimiz, nerede yemek yiyeceğimiz büyük oranda daha gezi öncesinde bellidir. Gezdiğimiz yerler kadar, yediğimiz güzel yöresel yemekler de bizim için önemli olduğu için işimizi şansa bırakmayız.


Gıda mühendisi olduğunuzdan mı? Yoksa farklı lezzetleri tatma merakımı bilemeyiz ama blogunuzdaki Lezzet Yazıları çok kaliteli bir içerik olmuş sizi tebrik ederiz. Hatta dergilerde de yazılarınız var. Gezileriniz sırasında lezzeti damağınızda kalan bir yer bir yemek olmuştur mutlaka. Bizlere tavsiyeniz neler olurdu?

Çok teşekkür ederim. Her gıda mühendisi lezzet meraklısı olacak diye bir kıssas yok elbet ama ben uzun yıllar et ürünleri üretiminde, kalite kontrolünde ve ar-ge'sinde çalıştım. Et ürünlerini tatmak ve geliştirmek de işimin bir parçası olduğu için zamanla ürünü tadıp içinde ne olduğunu tahmin edecek bir damak tadı noktasına geldim. Bir de farklı tatları deneme merakı buna eklenince gezdiğim gördüğüm yerlerde güzel lezzetleri deneme, gezilerimizin can alıcı noktaları haline geldi. Çünkü günlük yaşantı konusunda ipuçları veren yemek kültürünü keşfetmek, gezilen yerin tam olarak anlaşılabilmesi için çok önemli bir unsur. Her gezi, damağımda kalan lezzeti ile birleşmiş durumda zihnimde. Gaziantep'in kebapları, küşnemeleri, baklavaları, Alaçatı'nın Seferihisar'ın Ege otları, Kapadokya'nın testi kebapları, Roma'nın enginarları, Napoli'nin pizzaları, Paris'in bol tereyağlı yemekleri, Barselona'nın birbirinden ilginç deniz mahsulleri, atıştırmalık tapasları... Tabii bu lezzetlerin en iyisine ulaşabilmek için bir ön araştırma yapmak şart. Böylece kendi bütçenize uygun en optimum yerleri keşfetmiş olursunuz. Mesela ilk Paris seyahatimizden sonra biz "bu muymuş Fransız mutfağı" demiştik. Ancak bir sonraki Paris seyahatimizde ön araştırmamızı iyi yapmış ve seyahati şölen haline getirmiştik.


En çok keyif aldığınız seyahatınız hangisiydi?

En'li sorular beni hep zorlar. Çünkü seyahatin kendisi benim için başlı başına bir keyiftir. Bilinmeyene doğru yola çıkma, araba yolculukları, hava alanında uçak bekleyişleri hepsi bambaşka bir hazdır benim için. Birkaç tanesini sayacak olursam: rüya gibi geçen Kapadokya gezimiz,  Amalfi kıyılarını dolaştığımız güney İtalya seyahatimiz, oğlumla çıktığımız ve oğlumun sabırla tüm şehri bizimle keşfettiği Gaziantep gezimiz çok keyifliydi.


Türkiye'de birçok yeri gezmişsiniz gezmedikleriniz arasından en çok gezmek istediğiniz 3 yeri sorsak nereleri söylerdiniz?

Türkiye'de ilk fırsatta gezmeyi planladığım yerler: yaylaları ile, yeşillikleri ile bir cennet olan Doğu Karadeniz; birçok saklı güzellikleri barındıran Güneydoğu Anadolu ve yemekleri ile gezilesi yerleri ile görmeye değer olan Tokat, Amasya, Sivas çevresi.


Allah bağışlasın çok yakışıklı bir oğlunuz var. Oğlunuz kaç yaşında iken sizinle birlikte gezmeye başladı? Gezgin bir annenin oğlu yeni yerler görmesi ve farklı insanlarla tanışması oğlunuzda ne gibi izlenimler bıraktı?

Oğlum anne karnındayken bizimle gezmeye başladı. Doğduktan sonra da onun da keyif alacağı coğrafyalara sık sık seyahatlere çıktık. Bizimle birlikte çok gezen bir çocuk olması sayesinde oğlumda daha şimdiden gezi sevgisi oluştu. Hafta sonu geldiğinde ne yapsak oğlum dediğimizde, tatile gidelim demeye başladı. Güzel olana kavuşması için yolculuklar boyunca sabretmesi gerektiğini öğrendi. Farklı, güzel yemekler tada tada ağız tadı bile gelişmeye başladı. Daha yaşı küçük olduğundan gezdiğimiz yerlerdeki kültürel farklılığının tam olarak farkında değil. Ancak günlük hayatta pek karşılaşmadığı, geziler esnasında keşfettiği pek çok şey kişiliğinde bir zenginlik yarattı. Eminim yaşı büyüdükçe gördüğü bu farklı yerler, kültürler ve insanlar hayatın sadece yaşadığımız yerden ibaret olmadığını; doğaya, farklı kültürlerdeki insanlara saygılı olunması gerektiğini öğretecek ve iyi bir empati duygusunun gelişmesini sağlayacaktır. İleride çocukluğuna dönüp baktığında renkli anılar hatırlayacaktır.


Hayalinizde kurduğunuz bir gezi planınız varmı?

Uzak doğuya gitmek hep hayallerimde vardır. Avrupalı, Amerikalı kültürler bir nebze bizim alışık olduğumuz kültürlere yakındır fakat uzak doğu daha bir farklı, daha bir mistik gibi gelir hep bana. Uzunca bir uzak doğu gezisi ile bu farklı kültürü keşfetmeye çalışmak bana çok çekici geliyor.


Embiye hanım, sizi yollara düşüren gezgin bir anne olma fikri nasıl çıktı? Gezgin olmak bir anneye neler kattı?

Benim çocukluğum dağ, tepe dolaşarak; özgürce kırlarda gezinerek geçtiğinden oğlum da dört duvar arasındaki kapalı mekanlar arasında sıkışmasın, açık havada güzel anılar edinsin istedim. Benim çocukluğumda yaşamış olduğum çok kültürlülüğün güzelliğini oğlum da tatsın arzu ettim. Gezgin bir anne olmak bana öncelikle iyi organize olmayı öğretti. Çünkü işin içinde çocuk olunca gezilerde hiçbir şeyi şansa bırakamazsınız. Manevi olarak da, ailecek güzellikleri hep beraber keşfetmenin ne kadar güzel olduğunu, birlikte vakit geçirmenin ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Doğadaki, çevredeki güzellikleri hep beraber keşfettikçe, geziler bizi bir birimize daha bir kenetlendirdi.


Seyahat edeceğiz bölgeyi seçerken hangi özelliklerine bakarak seçersiniz?

Doğal, tarihi, mimari veya kültürel bir güzelliği olan yerleri görmeye çalışıyoruz. Gideceğimiz yerlerin en popüler ve kalabalık zamanlarında değil de kalabalıkların çekildiği, gezdiğimiz yerin tadını çıkarabileceğimiz daha sakin zamanlarında gezmeyi tercih ediyoruz.


Yakınlarda yapacağınız bir gezi planınız var mı?

Haziran ayı içinde ailemizin yeni üyesi, ikinci oğlumuzun aramıza katılmasını bekliyoruz. Bu sebeple yakın zamanda öncelikli gitmeyi planladığımız yerler, küçük bebekle rahat edebileceğimiz Ege kıyıları olacaktır.


Gezdiğiniz yerlerde unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Eşimin iş dolayısıyla İtalya'nın doğu kıyısında bir tatil kasabası olan Rimini'ye gittiği bir zamanda ben de yanına gitmiş, boş vakitlerinde etraftaki güzellikleri keşfetmiştik. Bir hafta sonu günü birlik olarak Venedik'e de gittik. Venedik'te güzel romantik bir gün geçirdikten sonra eşimin ertesi gün işi olduğu için geç saatte dönüş trenine yöneldik. Tren orada olmasına rağmen kalkış saati geçtiği halde bir türlü kalkmıyordu. Meğerse o gün İtalya'nın ünlü grevlerinden biri başlamış ve biz İtalyanca bilmediğimizden uyarı yazılarını fark etmemişiz. Gece boyunca çalışan tek tük bölgesel trenlerle bol bol aktarma yaparak, istasyonlarda sabahlayan nice insanlarla bol bol vakit geçirerek, yol yordam bilmediğimiz coğrafyalarda güç bela sabaha karşı kendimizi Rimini'ye atabildik. Bu gezi sonrası Venedik romantizmden çok farklı şeyler çağrıştırmaya başladı bize.

Gezilerinizde ben burayı çok beğendim ve en yakın zamanda tekrar geleceğim dediğiniz bir yer oldu mu?

Baştan başa kuzey İtalya gezimiz esnasında yolumuz günübirlik olarak deniz kıyısında taşlar üzerine kurulu Cinque Terre köylerinden de geçti. Birbirinden şirin beş köye bayıldık ilk fırsatta daha geniş zamanlı olarak orada tatil yapmalıyız dedik.


Son olarak bu röportajı okuyan çocuklu - çocuksuz gezgin ve tüm gezgin adaylarına neler söylemek isterdiniz?

Gezmek için her fırsatın değerlendirilmesi gerekir. Gezgin deyince uzak coğrafyalara yapılan yolculuklar anlaşılsa da mesafelerin her zaman çok uzak olması gerekli değil. Yanı başımızdaki bir doğal güzellik, hayatın tadının çıkarılabileceği doğada geçirilmiş güzel bir gün de pekala keyifli bir gezi için yeterlidir. Çocuklu gezilerin tadı bambaşkadır. Yavrunuzla yeni yeni yerler keşfetmek, unutulmaz anlar paylaşmak eşsizdir. Ancak her coğrafya, her yer çocuklu tatil için uygun değildir. Yoğun tempolu bir gezi veya çocuklar için zorlu coğrafyalı bir yer hem çocuğunuzu hem de sizi mutsuz edebilir. Ben, her yere muhakkak çocuklu gidilir diyen annelerden değilim. Çocuklu gezilerde çocuğun güzel vakit geçirebileceği yerlere gidilmeli ve strese girmemek için gezi temposu biraz düşürülmeli. Ara sıra da anne babanın da biraz nefes alabileceği bazı çocuksuz destinasyonlar seçilmeli. Etrafımızda, ülkemizde ve dünyamızda görmeye değer o kadar çok güzellik var ki rutinlerden sıyrılıp o güzellikleri keşfetmek için bir an önce harekete geçilmeli...