Misi köyü nerede?
Bursa merkezden çıkıp birkaç kilometrelik kısa bir yolculuk sonrası ulaştık Misi'ye. Eski Rum köyü günümüzde Nilüfer ilçesinin Gümüştepe Mahallesi. Daha köy girişinde yaz sonu olmasına rağmen az bir su ile de olsa akan deresi karşıladı bizi. Zaten bir yerde dere, göl, deniz; akan, duran bir su varsa çehresi tamamen değişir bana göre. Ortam daha bir sıcak, daha bir huzur dolu olur. Burada da dere kenarına çay bahçeleri dizilmiş, masaların kimisi suyun hemen yanında, kimisi yukarılara sıralanmış. İçinde balıkların yüzdüğünü yukarıdan bile görebildiğimiz dere kenarında harika bir ortam oluşmuş.Misi köyü sokakları
Dere kenarından ayrılıp, Misi sokaklarını keşfetmeye koyulduk. Köy evlerinde ilk gördüğümüz manzara bizi biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yer yer bir sürü beton bina eski köy evleri arsında yükselmişti. Neyse ki köy koruma altına alınmış ve günümüzde tarihi evlerde restorasyon çalışmaları yapılmış ve bazılarında hala yapılmaktaydı.Sonuç olarak bir sokağı rengarenk boyanmış çok güzel restore edilmiş evlerle donanmışken hemen arka sokağında sıra sıra beton evlerin olduğu bir köy ortaya çıkmış.
Yine de restore edilmiş güzel evler arasında dolaşmak çok keyifliydi. Kimi el ele tutuşmuş iki çocuk, kimi işlerinde güçlerinde köylü kadınlar geçti yanımızdan.
Restore edilmiş evlerin bazıları sahipleri tarafından kullanılmakta, bazıları ise kapılarına kilit vurulmuş boş olarak beklemekteydi. Yani çok güzel bir altyapı olmasına rağmen turizm henüz tam olarak canlandırılamamıştı. Gölyazı'ya gittiğimizde de halkın önceleri turistleri yadırgadığı sonra gelir kapısı olduklarını görünce bağrına bastığını duymuştuk. Gördüğümüz kadarıyla benzer bir durum da burada vardı. Köy kadınları birleşmiş, dernek kurmuş ancak anlaşılan tanıtım ve canlılık için daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Misi köyünün tarihteki önemi
Oysa ki Misi tarihi açıdan çok önemli bir yermiş. İncil için İznik'te toplanan konsülün buradaki manastırda da toplandığı söyleniyor. Misi'nin bağlarından çıkan misket üzümünden yapılan şarapları çok ünlüymüş. Şarapçılık dışında ipekçilik de önemli geçim kaynağı imiş. Ama maalesef bunların hepsi geçmişte kalmış. Günümüzde ne manastır, ne üzüm bağları, ne de ipekçilik kalmış. Belki de bunlar sembolik de olsa restore edilen evlerde yaşatılır, kim bilir? Güzel olmaz mı?Misi dere kenarı aile çay bahçesi
Köy gezintimizden sonra dere kenarına sıralı çay bahçelerine doğru yöneldik. Yaz günlerinde suyun içinde kalan kenardaki masalar sular azaldıkça karada kalmış. Yazın ayaklar suyun içinde burada birşeyler yemek büyük bir zevk olsa gerek. Ancak sonbahar habercisi hafif bir yağmur atıştırmaya başlayınca biz yukarıda, korunaklı bir köşeye kurulduk. Yemyeşil bir doğa içinde suya düşen damlaları seyrettik. Deredeki balık fazlalığına şaşırdık. Sonbaharı müjdeleyen ortamda mis gibi havayı içimize çektik... Oh misss, ne demiştim: bir yerleşimde akan, duran bir suyun olması iyidir iyi...Gezi Tarihi: Ağustos 2013