Paris tatillerinde herkes ilgi alanlarına göre bir şeylere para harcar. Kimi alışverişe, kimi müzelere, kimi gece hayatına... Biz ise yemeğe... Bir toplumun kültürünü tanımanın en iyi yolu mutfağıdır bana göre. Biz de farklı yerlerde Fransız mutfağının örneklerini tadarak kendimize ufaktan ziyafetler çektik... Neler gezdin gördün tamam da, neler yedin onu anlat diyorsanız buyrun Paris mekanlarına...
Cafe de Flore
Eski Paris ruhunu hissedebileceğiniz çok hoş bir tesis. Caddeye bakan dip dibe masalar, kollarında beyaz örtüleri ile orta yaş üstü garson gibi garsonlar, kendi isminin yazdığı tabaklar bardaklar, masalar hatta reçeller. Cafe de Flore Paris denince ilk akla gelen cafelerden, bu yüzden oldukça turistik bir tesis. Ama iki gidişimizde de gördüğümüz kadarıyla turistler kadar özellikle de iş öncesi kahvaltıda Parislilerin de uğrak noktası.İlk gidişimizde kahvaltı yaptık. Kahve, kurasan, reçel ve bal ile. Tabii kurasanlar sonuna kadar tereyağlı olduğundan ayrıca bir yağa gerek yoktu... Hepsi çok lezizdi...
Başka bir gün öğleden sonra hafif bir şeyler atıştırmak için gittik. Mekan tıklım tıklımdı. Çoğunlukla turistler vardı, uzak doğulu, İngiliz hatta birkaç masa Türk de vardı. Zorlukla bir tane masa bulabildik. Confit du canard yani kızarmış ördek yedik. Tatlı olarak da milföy pastası ve sıcak çikolata. Lezzetleri yine gayet yerindeydi. Aşırı kalabalıktan garsonlar biraz bezmiş gibilerdi ama biz yine genel olarak gayet memnun kaldık. Cafe de Flore, yan komşusu yine bir Paris klasiği olan Les Deux Magots'a göre daha iyi lezzetler sunan ve daha iyi bir cafe gibi geldi bize.
Café de Flore
172 Boulevard Saint-Germain, 75006 Paris, Fransa (Google Harita)
Les Deux Magots
St Germain üzerinde, yolların kesiştiği işlek bir köşeye kurulmuş bir Paris klasiği. Zamanında Sartre gibi düşünürlerin oturup fikirlerini tartıştığı bir mekan. Dışarıdaki masalara kurulup yoldan gelip geçenleri izleye izleye birer kahve içtik.Les Deux Magots daha bir turistik mekan gibi geldi bize. Garson olarak genç ve yakışıklı erkekler çalıştırılıyordu. Oturmuş olduğumuz öğleden sonra saatlerinde masaların boşalıp tekrar dolması iki dakikadan daha uzun sürmüyordu. Tarihte nice önemli kişinin vakit geçirdiği bir mekanda birer kahve içmiş olmak güzel bir duyguydu...
Les Deux Magots
6 Place Saint-Germain des Pres, 75006 Paris, Fransa
www.lesdeuxmagots.fr
Gerard Mulot
Paris'e geçen gelişimizde Gerard Mulot için şehirdeki en iyi kurasanları yapan yer diye okumuş ve otelimize oldukça uzak olmasına rağmen gidip bulmuştuk bu şirin fırını. O zamandan bugüne mekan daha da popülerleşmiş, daha önce İngilizce bilmeyen tezgahtarlar İngilizce konuşmaya başlamıştı.Luxembourg bahçesine oldukça yakın olan mekan güzel pastalarından, eklerlerinden veya kurasanlarından alıp parkta lezzetli bir şeyler atıştırmak için iyi bir fırsat...
76, rue de Seine, 75006 Paris, Fransa
www.gerard-mulot.com
Fransız Peynirleri
Bizim gibi peynir severler için Fransa tam bir cennet... Camamberti, rokforu, emmanteli, briesi... Yanında dışı çıtır çıtır içi yumuşacık francala ekmekleri, bir de güzel bir Fransız şarabı açtınız mı başka bir şeye gerek kalmaz... Bu şahane lezzetlerin burada bizdekinin neredeyse onda bir fiyatında olması da inanılır gibi değil...Le Relais de l'Entrecote
L'Entrecote, Fransız usulü fast food olan steak frites yani patates kızartması eşliğinde biftek yiyebileceğiniz bir restoran zinciri. Biz Montparnasse yakınlarındaki şubesinde yedik. Önceden rezervasyon yapılamıyor, yoğun zamanlarda sıra beklemek gerekebiliyormuş.Biz öğle yemeği için gittik ve rahatlıkla yer bulabildik. İlk önce kıvırcık salatası geliyor. Sonra da ısmarladığınız antrikotun bir kısmı ile patates kızartması. Tabağınızdakiler bittiğinde özel tealightlar ile sıcak tutulmuş olan kalan bifteğiniz ve taze patates kızartması geliyor.
Paris'te 3 yerde bulunuyor
101, boulevard du Montparnasse, Paris VI
15, rue Marbeuf, Paris VIII
20, rue Saint-Benoît, Paris VI
http://www.relaisentrecote.fr/
Her gün açık.
Le Tournebievre
Le Tournebievre'i otelimizin bulunduğu St Michel etrafında güzel bir akşam yemeği yiyebileceğimiz bir bistro arayışımız sonunda bulduk. Tripadvisor'da Paris restoranları arasında üst sıralardaydı ve çok iyi yorumlar almıştı biz de deneyelim deyip rezervasyonumuzu yaptırdık.Notre Dame karşısında küçük, şirin bir bistro. Neredeyse tamamen İngilizce konuşan turistlerle doluydu. Servis çok sıcak ve başarılıydı. Başlangıç, ana yemek ve tatlı arasından seçimler yapabileceğiniz fix ücretli akşam menüleri var. İsteyene sadece başlangıç ve ana yemek veya sadece ana yemek ve tatlı seçenekleri de var.
Biz başlangıç ve ana yemek aldık. Başlangıç olarak Paris'e kadar gelmişken yememek olmaz deyip foie gras yani ördek ciğeri aldık. Bizde sanıldığının aksine kaz ciğeri değil ördek ciğeri imiş makbul olanı. Oldukça kremamsı neredeyse tereyağı kıvamındaydı. Bir de şahane lezzetli bir shot votka eşliğinde somon tartar aldık.
Ana yemek olarak antrikot ve pilav üstü ton balığı aldık. Ana yemekler bizi başlangıçlar kadar büyülemedi ama güzel lezzetteydi.
Le Tournebievre güzel bir akşam yemeği için iyi bir tercihti.
Frederic Simonin
İlk Michelin yıldızlı restoran deneyimimiz... Paris'e kadar gelmişken Michelin yıldızlı bir restoranda yemek yemeği düşünüyorsanız önceden rezervasyon yaptırmak şart. Çoğu yerde yiyebilmek için ise çok önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.Arc de Troimph yakınlarındaki Frederic Simonin'de öğle yemeği için rezervasyon yaptırdık. Michelin yıldızlı restoranlarda öğle yemeği mantıklı ekonomik bir seçenek. Öğle menüleri akşam yemeğinden çoğunlukla çok daha uygun oluyor. Frederic Simonin de Michelin yıldızını aldıktan sonra akşam yemeği fiyatlarını cömertçe artırmış ancak öğle yemeğine dokunmamış. Menüdeki tek bir foie gras fiyatına neredeyse başlangıç, ana yemek ve tatlıdan oluşan seçenekli fix menü alabiliyorsunuz.
İlk önce herkese özel bir foie gras karışımı geliyor.
Başlangıç olarak çok özel bir lezzeti olan marine levrek ve foie gras aldık. Foie grasnın lezzeti, kıvamı, yapısı şahaneydi. Yanında da sanırım gerçek altın parçaları vardı.
Tatlı olarak da üzerinde yine altın serpiştirilmiş olan çikolatalı top ve ananaslı bir tatlı aldık.
Tüm yemeklerde ve serviste sonuna kadar özeni görebiliyorsunuz. Böyle özel yerlerde yemek yeme fırsatı Paris seyahatimizi gerçekten taçlandırdı.
25 rue Bayen, 75017 Paris, Fransa (Google Harita)
Rech
Daha önceki Paris tatilimizde restoranlar önlerindeki çeşit çeşit deniz mahsulleri ve özellikle de istridiyeleri görmüş ve denemek istemiştik. Ancak önceden nereden güvenilir istridiyeleri yenilebileceğini araştırmadığımız için yemeğe cesaret edemedik. Bu sefer araştırdık ve neredeyse yüzyıllık deniz mahsülleri restoranı olan Rech'i bulduk. Restoran ünlü Michelin'li şef Alain Ducasse 'ın. Önceden rezervasyonumuzu yaptık ve akşam yemeğine gittik.Arc de Troimph yakınlarındaki restoranda sıcak ve profesyonel bir hizmet vardı. Özellikle şarap somalieri çok hevesli ve işini iyi yapmaya çalışan bir gençti. Yemekler öncesi kaselerde başlangıçlar ikram edildi. Daha sonraki yemeklerde göreceğimiz gibi bunlar da bol tereyağlı kremamsı lezzetlerdi.
Başlangıç olarak istridye aldık. Yanında özel sosu ve tabii ki tereyağı eşliğinde geldi.
Eğlenceli bir yemek oldu. İstediğimiz gibi bol bol deniz mahsülü yiyip güzel vakit geçirdik.
Rech - Alain Ducasse
62 avenue des Ternes, 75017 Paris, Fransa
The Fork üzerinden rezerve edilebilir.
- Paris gezilecek yerler: Haritalı 3 günlük Paris Gezi Planı yazım için tıklayın