Karnımızın zil çaldığı bir hafta sonu günü Polonezköy'deki Polina'ya yemeğe gittik. Mekan girişinde güzel köpeğini gördük önce, diyetteymiş, beslemeyecekmişiz ama köpüş hareket edip yağ yakmak yerine tembel tembel yatmayı tercih ediyordu...
Polina her zamanki güzelliğindeydi. Yaz gelince ortalık çiçeklenmiş daha bir hoş olmuştu. Bizim öğle yemeği için gittiğimiz saatte insanlar hala kahvaltı yapıyordu ve tek bir masa dışında tüm masalar doluydu. Çocuklu olmanın faydası günü yaşamada her zaman bir adım önde oluyorsunuz...
Polina'da ne yenir?
Masamıza oturduk, garsonu ayrı ilgilendi mekan sahibi ayrı. Hemen oğlum için özel bir tabak ve çatal bıçak getirildi. Başka yerlerde ancak hatırlatma sonrası gelen tatlı çatalının burada hiç söylenmeden getirilmesi bile gayet hoş bir davranıştı. O kadar acıkmışız ki salatasından yoğurduna, böreğine, etine köftesine kadar bir sürü şey ısmarladık. Hepsi çok lezzizdi, köftesi gerçekten ev yapımı gibi, yoğurdu çevrilince akmayan çömlek yoğurdu, böreği de annemin böreği gibiydi. Bunlar arasında özellikle Polina salatası vardı ki takdire şayan... Bol otlu salata görmüştüm ama bu kadar bol otlusunu hiç görmedim. Nane, dereotu, kekik, kişniş, maydonoz, biberiye, rezene hepsinden birer demet konulmuştu. Üzerine de birkaç çiçek serpiştirilmişti. Ben yiyemediğimiz otları bir demet yapıp eve götürdüm, bir hafta da evde kullandım, o kadar büyük ve bereketli bir salataydı...Polina'da mangal
Yemek sonrası çocuk parkının bulunduğu mangal yapma alanına geçtik. Mangal alanı eğimli bir yamaca kurulmuş. Yamaç boyunca çardaklar ve masalar konulmuş. Her çardakta bir çocuk salıncağı olması hoş bir ayrıntıydı. İster mangalınızı kendiniz yapıyorsunuz isterseniz de hazır pişirtiyorsunuz.Oğlum parkta güzel vakit geçirdi, biz de yerdeki minderlere yayılıp dinlendik... Yine Polina'da çok güzel vakit geçirdik ve çok yoğun bir günde gitmemize rağmen servisinden yemeğine gayet memnun ayrıldık...
Gezi Tarihi: Ağustos 2012
Tüm Polonezköy yazılarım için tıklayın.