For English, click at my post: "Driving the coast of Croatia"
Bosna Hersek - Hırvatistan sınırı, Adriayatik denizi kıyıları Ploce (30 dk)
Bosna Hersek - Hırvatistan sınırını geçtikten sonra yer yer ovalar, yer yer dağlar arasından giden yollar arasından gittik.
Son dağın kenarından geçip Ploce'ye ulaşana kadar bir türlü denizi göremedik yol boyunca. Planımız, Adriyatik denizi kıyısındaki
Ploce'den feribota binip Orebic yakınlarına, Orebic'ten de tekrar feribota binip Korçula adasına gitmekti. Böylece yolumuzu
oldukça kısaltacak ve hep Hırvatistan topraklarında kalarak Neum koridorindaki sınır kapılarından geçmeyecektik.
Ancak, Bosna'daki Kravice şelaleleri arayışımızda kaybettiğimiz zamanla feribot saatini kaçırdık. Bir bakıma çok da
iyi oldu. Bu sayede feribot parası cebimizde kalmakla birlikte, harika manzaralar sunan Adriyatik kıyısı boyunca bol bol
yol alabildik, ilginç bir sınır geçişi olan Neum koridorunu da deneyimlemiş olduk ve Korçula adasına doğru ilerlerken harika
yerlerden geçip Adriyatik ve Korçula'ya karşı harika bir gün batımı izledik...
Ploce - Neum sınırı (35 dk)
|
Neum sınır kapısı |
Balkanlar gezimizin Bosna ayağında karşımıza çıkan Neretva nehri tüm gezi boyunca sürekli karşımıza çıkınca "neymiş bu Neretva
böyle" dedirtti bize. Ploce-Neum arasındaki Adriyatik denizi boyunca ilerlerken, bu sefer de Neretva'nın denize döküldüğü
yerin yanından geçtik. Ramsar sözleşmesi ile koruma altındaki Neretva Deltası harika manzaralar sundu yol boyunca. Nehrin
etkisiyle de olsa gerek sanki Ege kıyılarında ilerliyormuşuz gibiydi. Narenciye, mandalina, farklı farklı meyve bahçeleri,
yol kenarında meyve sebze satıcıları...
Neum koridoru (sınırlar dahil geçiş 10 dk)
|
Neum şehri, Bosna Hersek |
Hırvatistan'ın sahil şeridinde güneye doğru ilerlerken "Neum koridoru" diye bahsedilen bir Bosna Hersek toprağından geçiliyor.
Birkaç km içinde önce sınırdan geçip Bosna Hersek topraklarına, sonra tekrar Hırvatistan sınırından geçip Hırvatistan'a geçiliyor.
Bosna Hersek'ın denize açılan kapısı Neum şehri. Hepi topu bir tanecik şehir ve koy olduğu halde Neum'da bir sürü otel ve
turistik yer göze çarpıyor.
Biz de sahil boyunca uzanan Neum koridorundan geçtik. Neum'a girerken sadece Hırvat sınırında pasaport kontrolü oldu,
çıkarken bir nevi otomatik denetim geliştirilmiş olsa gerek, Hırvat sınırında bile tekrar kontrol edilmeyip, sınır polisi
doğrudan geçebilirsiniz dedi biz de tekrar Hırvatistan topraklarına ayak basmış olduk.
Neum - Orebic (1 saat 20 dk)
|
Korçula adasına doğru |
Neum sonrası Dubrovnik yolundan ayrılıp, Dubrovnik'in kuzeyindeki büyükçe bir yarımada boyunca gittik ve yarımadanın ucundaki
Orebic kasabasına ulaşmak üzere yolumuza devam ettik. Harika bir coğrafyada ilerledik yarımada boyunca, salkım salkım üzümlerin
süslediği üzüm bağları, zeytinlikler, yer yer çam ağaçları eşlik etti bize yolculuğumuzda. Orebic'e yaklaştığımızda Korçula
adası göründü, yanımızda Adriyatik denizi, karşımızda altın renkli bir gün batımı, önümüzde kıvrılıp giden bir yol vardı...
Manzara müthiş...
Orebiç'ten feribot, Korçula adası, (15 dk)
Korçula adasının hemen karşısındaki şirin sayfiye kasabası Orebic'e ulaştığımızda arabayı burada bir otoparka bırakıp öyle
adaya geçsek mi diye düşündük ama adada, feribottan şehre toplu taşıma olmadığını öğrenince mecburen araba ile devam etmeye
karar verdik. Orebic sahilinde 10 €'ya bir haftalık sınırsız internet içeren bir sim kartı aldık ve kendi internetimize kavuştuk.
Hemen
Booking.com üzerinden şehre
yürüme mesafesinde ama araba park yeri de olan bir otel bulduk. Feribot saati gelince 15 dk gibi kısacık bir sürede adaya
ulaştık. Korçula adası feribot ücreti: araba için 76 kuna artı şöför dahil her yolcu için 18 kuna.
Korçula Adası
Korçula adası, Adriyatik denizinin ortasında çok güzel bir tatil adası. Tertemiz billur gibi bir denizi, çok güzel korunmuş
tarihi bir eski şehri var. Oldukça büyük bir ada olan Korçula adasında biz adanın merkezinde konakladık. Korçulalılar'ın,
Marco Polo'nun memleketi olması ile övündüğü güzel adada biz özellikle her birinin denize açıldığı daracık tarihi sokaklarına,
sokak cafelerine bayıldık.
Orebiç, Ston, Mali Ston (1 saat 10 dk)
|
Hırvatistan'da Çin Seddi |
Korçula adasında keyifli bir akşam ve çok güzel bir sabah geçirdikten sonra tekrar feribotla Orebic'e döndük. Her tarafta
bisikletçilere rastladığımız bol kıvrımlı ve bol yokuşlu yollardan geri döndük. Derken, bir nevi Çin Seddi'nin minik versiyonunu
andıran bir kale ile çevrelenmiş Ston kasabasına ve kalenin uzandığı komşu kasaba Mali Ston'a ulaştık.
Bu şirin kasabalara uğrama sebebimiz ise çok farklıydı. Bizim Hırvatistan'da buralara kadar gelmemize vesile olan
şey, BBC'de Rick Stein belgeselinde izlediğimiz istridyelerdi. Hırvatların iddiasına göre, akarsular ile zenginleşmiş olan
buraların denizlerinde dünyanın en güzel istridyeleri yetişiyor. Biz de araştırdık, kendi yetiştirdiği istridyeleri ve harika
başka deniz mahsülleri sunan Mali Ston'daki Kapetanova Kuca restoranında oturduk ve tüm gezimiz boyunca yediğimiz en güzel
yemeği burada yedik...
Mali Ston - Dubrovnik Srj tepesi (1 saat 15 dk)
Sahil şeridi boyunca Dubrovnik'e devam ettik. Dubrovnik'teki otopark ücretlerinin yüksekliğinden eski şehir merkezine ulaştığımızda
arabamızı teslim edecektik ama teslim etmeden uğranılacak bir noktamız daha vardı: Srj tepesi. Dubrovnik'i geçtikten sonra
biraz daha devam edip ve keskin bir sol dönüş yapıp tepeye giden daracık yola döndük. Normalde teleferik ile çıkılan tepeye
biz karadan ulaştık. Tepede Dubrovnik eski şehrine, Adriyatik denizine ve diğer irili ufaklı adalara karşı manzara muhteşem...
Srj tepesi - Dubrovnik old town (10 dk)
|
Dubrovnik şehir içi plajları |
Srj tepesinden döndükten sonra Rixos Dubrovnik Otel'in içindeki Sixt rent a car'a arabamızı teslim ettik ve tıpış tıpış 15
dk kadar yürüyerek Dubrovnik tarihi eski şehir merkezine yöneldik.
Dubrovnik old town
|
Dubrovnik sokakları |
UNESCO dünya mirası listesindeki Dubrovnik günümüzde çok yoğun turist alan bir şehir. Dolayısı ile yeme içmeden otoparka,
konaklamaya Dubrovnik'te her şey çok çok pahalı. Biz Mali Ston'da krallara layık çok leziz yemeğimizi yedikten sonra Dubrovnik'te
sadece bir şeyler içmekle yetindik, o kadarını söyleyeyim... :)
Otel rezervasyonumuzu
Booking.com 'dan
son dakikaya bıraktığımızdan Dubrovnik'e göre oldukça iyi bir fiyata, tam da old town'un içinde güzel bir konaklama katı
bulabildik. Eşyamızı bıraktık ve kapıdan çıkar çıkmaz kendimizi tarihi şehrin çok güzel ancak oldukça kalabalık sokaklarının
içinde bulduk... Dubrovnik, daracık arka sokaklarında kaybolmak, güzel meydanlarında içkinizi yudumlamak, şehri surlarının
dışına çıkıp Adriyatik'i seyretmek ve şehir surlarının üstüne çıkıp kızıl çatılı şehre karşı güzel bir yürüyüş yapmak için
harika bir şehir...
Dubrovnik hava alanı otobüs (30 dk)
Arabamızı teslim ettiğimizden, ertesi gün hava alanı transferimiz otobüsle yaptık. Özel Aerobus'lar 40 kuna'ya yaklaşık yarım
saatte hava alanına ulaştırıyor. Dubrovnik eski şehrinin marina tarafındaki kapısının üst sokağında bulunan teleferik durağının
yanından otobüslere binilebiliyor.
Dubrovnik - Zagreb uçuşu, (1 saat)
Hırvatistan rotamızı oluştururken gitmek istediğimiz başlıca yerlerden biri Zagreb yakınlarındaki Plitvice gölleri milli
parkı olduğuna karar vermiştik. Hem bu sebeple, hem de Dubrovnik dönüş biletlerine göre çok daha ucuz olduğu için dönüş uçuşumuzu
Zagreb'ten almıştık. Ancak Dubrovnik Zagreb arasındaki yaklaşık yedi sekiz saatlik kara yolunu nasıl kat edeceğimizi uzun
uzun düşündük. Sonunda Hırvat hava yollarından iç hat bileti alarak Zagreb'e gitmeye karar verdik. Çoğunluğun uzak doğulu
turistlerin oluşturduğu, uçağın neredeyse tamamı yabancı turist olan Zagreb uçuşumuz gayet zahmetsizdi. Uçuş esnasındaki
yiyecek ikramları sadece sudan ibaretti.
Zagreb havaalanı - Zagreb terminali otobüs (30 dk)
Zagreb'te araba kiralamayı hava alanına bırakmıştık. Ancak hava alanına ulaştığımızda, ondan fazla kiralama şirketinin hiçbirinde
araba kalmadığını öğrendik. Biz de hava alanı otobüsüne atladık ve 35 kuna'ya Zagreb merkez yakınlarındaki otogara gittik.
Zagreb
Otogardan istasyona doğru yürüdük ve istasyonun karşısındaki yine son dakikada
Booking.com 'dan rezerve ettirdiğimiz otelimize yerleştik. Tüm Balkanlar gezimiz boyunca
ilk defa daha otel gibi otelde kalıyorduk. Otelimiz merkezin hemen yanındaydı. Eşyamızı bırakıp Zagreb sokaklarına attık
kendimizi. Şansımıza öylesine güzel bir günde gitmiştik ki Zagreb'e aynı akşamda tam üç tane sokak festivaline rastladık.
Zagreb sokaklarını, ortamını çok beğendik...
Zagreb - Plitvice gölleri milli parkı (2 saat)
|
Plitviçe Gölleri'ne doğru |
Sabah, otelimiz yakınındaki araba kiralama şirketinden araba kiralayıp Plitvice gölleri milli parkına doğru yola koyulduk.
Ücretli otobanlardan yol aldık, etraftaki adeta bir pastoral tablo güzelliğindeki yemyeşil doğaya bayıldık. Gidişte yolumuzu
kısaltalım deyip, otobandan Pletvice için çıkılması gereken ilk çıkış olan Karlovac değil de milli parka daha yaklaşırız
dediğimiz çok daha ileride olan Otoçac çıkışından çıktık. Ancak yanılmışız, otoban sonrası adeta İsviçre köyleri ve Alplerini
anımsatan bir sürü kırsal yerden geçtik. Yollar hep düzgündü ancak yol bir saat uzadı ve toplamda 3 saatte gittik. Dönüşte
normal gidilmesi gereken yoldan dönüp, yine doğa içinde çok harika köylerden ve sonrası otobandan gidip yaklaşık 2 saatte
Zagreb'e ulaştık.
Plitvice gölleri milli parkı
UNESCO dünya doğa mirası listesinde olan Plitvice gölleri kesinlikle bu yolculuğa değdi. Bir değil, beş değil sayısız şelaleler;
farklı seviyelere konumlanmış 16 zümrüt yeşili göl, çok iyi korunmuş harika bir doğa... Balkanlar turumuzda birçok yerde
rastladığımız "dikkat yaban domuzu çıkabilir" işareti burada "dikkat ayı çıkabilir"e dönüşmüştü. Yerli yabancı turistler
tarafından çok yoğun ilgi gören milli park, bu yoğunluğa rağmen çok güzel organize edilmiş ve her şey tıkır tıkır işliyordu...
Zagreb - İstanbul uçuşu
Plitvice gölleri gezimiz sonrası Zagreb şehir mekezinde kiraladığımız aracımızı Zagreb havaalanına teslim ettik. Hırvatistan,
Karadağ ve
Bosna Hersek'te harika bir gezi sonrası gece geç saatlerdeki uçuşumuzla tekrar İstanbul'a döndük. Daha önce
Balkanlar coğrafyasında sadece
Bulgaristan'ı
bildiğim Batı Balkanlar açıkçası beni şaşırttı ve güzel yerleri ile birçok noktada hayran bıraktı...
Turumuz boyunca geçtiğimiz yolları, sınırları, yolculuk sürelerini ve ziyaret ettiğimiz yerler konusundaki genel bilgileri
burada yazarak bizim bu yolculuğa çıkmadan ihtiyaç duyup araştırdığımız şeyleri özetlemeye çalıştım. Umarım aynı turu yapmak
isteyip buraya kadar sabredip okuyan sizlere bir fikir verebilmişimdir. Sormak istediğiniz başka bir şey olursa lütfen alttaki
yorum kısmından iletin, yazıyı birlikte geliştirelim...
Gezi Tarihi: Eylül 2016