Bu haftasonu hava pırıl pırıldı. Zaman zaman biraz sertçene bir lodos esse de genel olarak Şubat ayında bir ilkbahar günü gibiydi. Biz de bu güzel havadan faydalanalım dedik. Hazır hava güzelken şöyle bir İstanbul'u turlayalım, özlediğimiz lezzetlerden tadalım istedik...
Çiya Restaurant, Kadıköy
İlk durağımız Kadıköy'deki geleneksel ancak unutulmuş yemekler yapan Çiya restauranttı. Yuvalama çorbasından, ekşili kebaba, mumbardan, patlıcan dolmasına çok güzel bir yemek yedik. Tatlı olarak kireçte bal kabağı ve zahter çayı... Nefiiis...Vapura atlayıp Eminönü'ne geçtik. Oradan da Vefa'ya yürüdük. Amacımız oğluma yerinde boza tattırmaktı ama oğluş tramvaya binmeden onu uyandıracağım sözünü alıp uyudu.
Vefa Bozacısı
Ara sokaklardan kıvrıla kıvrıla Süleymaniye Camii'ne, oradan da Vefa'ya geçtik. Önce bozacının karşısından sıcacık leblebilerimizi aldık.Karaköy Güllüoğlu Baklavacısı
Vefa'dan ayrılıp Bayazit'e doğru yürürken oğluş uyandı. Söz verdiğimiz gibi tramvaya bindik. Hatta oturacak yer yoktu oğluş kalabalık bir tramvayda ayakta gitmek nasılmış gördü. Hazır tramvaya binmişken Karaköy'e gidelim ve bir başka İstanbul klasiği olan Karaköy Güllüoğlu Baklavacısı'ndan baklava ve börek yiyelim dedik. Fazlasıyla kalabalık bir saatte gitmemize rağmen oturabileceğimiz bir masa bulduk. Fıstıklı kaymaklı baklava, börek, limonata, çay hepsi çok güzeldi.Çınaraltı Çay Bahçesi, Çengelköy
Çınaraltı çay bahçesi, İstanbul Boğazına nazır, köprü manzaralı bir kahvaltı yapmak için çok güzel bir yer. Çınaraltı Çay Bahçesi'nde kahvaltıya daha önce hiç gitmemiştik bir deneyelim dedik. Ancak bizimle birlikte tüm İstanbul da gelmişti sanırım. Her yer tıklım tıklımdı. Sıkıştırılmış bir alanda yüzlerce kişi vardı. Tabii o kadar kalabalıkta ne çayından tat alabildim ne de ortamın tadına varabildik... Ancak uzunca bir sıra bekleyip aldığımız Çengelköy Börekçisi'nin börekleri nefisti.Adem Baba Balıkçısı, Arnavutköy
Sonrasında da insan bildiğinden şaşmamalı deyip karşıya geçtik. Bebek Arnavutköy arasında sahilde dolaştıktan sonra adresimiz belliydi: Adem Baba Balıkçısı.Yıllardır gittiğimiz, bu süre zarfında lezzetinden, çalışanına hiçbir şeyin değişmediği Adem Baba'da her zaman balıkların en tazesini yiyoruz. Evime yakın olsa her hafta geleceğim mekana maalesef böyle ancak ayda yılda gelebiliyoruz. Biraz sıra bekledik ama olsun o bekleyiş sonrası balıkların en tazesini götürdük... Mıımııı nefis:)
Bebek Badem Ezmesi
Bu yoğun lezzet dolu hafta sonunda son lezzet noktamız Bebek Badem ezmecisiydi. Normalde pek balık yemez oğluma götürdüğü hamsilere mükafat olarak şeker alacağımıza söz vermiştik. Ona renk renk badem şekeri, kendimize de badem ezmesi aldık. Bir de Kadiköy Mehmet Efendi'den aldığımız köpüklü Türk kahvesini yaptık, daha ne olsun... Şahane, Afiyet olsun...Gezi Tarihi: Şubat 2013
İlgili Yazılarım: