Bodrum Xanadu Island yarımadası

Xanadu Island Bodrum Akyarlar'ın en batısındaki burunda tüm yarımadayı tek başına kaplayarak kurulmuş bir otel. Haritaya baktığınızda otelin bulunduğu otel ve yanındaki kayalıklar hemen fark edilebiliyor...

Xanadu Island otelde bahçe ve binalar

Bu yılki yaz tatilimizi biraz erteledik, yazın bittiği ve sonbaharın başladığı, kalabalıkların şehirlerine çekildiği zamanda gitmek istedik. Küçük çocuklu olmanın avantajı okula başlama derdimiz olmadığından havanın bunaltmadığı ama hala sıcak olduğu, denizin çarşaf gibi ve ılıcık olduğu bir zamanda tatil yapalım dedik. Hep derler Bodrum'u bir de Eylül ve Ekim aylarında görmek gerek diye bir gidelim görelim istedik...

Xanadu Island Hotel'den otelden Akyarlar koyu manzarası

Uçak biletlerimizi aldık. Bu sefer tatilde etrafı gezmek için araba kiralayalım dedik. Babamız da her sene olduğu gibi araba ile gitmek yerine bizimle uçakla rahat rahat tatiline gidebilecekti. Yalnız otel konusunda bir türlü karar veremiyorduk, güzel bir oda kahvaltı otelde kalıp Bodrum'un güzelliklerini geze geze, yöresel lezzetlere doya doya bir tatil mi...Yoksa çocukla rahat edebilmek için herşeyi bir arada bulabileceğimiz herşey dahil bir yerde mi kalsak diye. En sonunda "high class", "luxury" gibi özel bir yer olduğunu belirtmek için herşey dahiline bilimum sıfatlar eklemiş Xanadu Island'da kalmaya karar verdik. Tatilde temizlik, rahatlık kadar ne yediğimiz içtiğimiz de önemlidir bizim için. Uydurma taklitler yerine gerçek içkiler içmeyi, gerçekten beş yıldızlı otellerde olduğumuzu hissedeceğimiz yiyecekler yemeği isteriz...

otelin ıssız plajları

Bu düşüncelerle Xanadu otele ulaştık. Karşılama gayet başarılıydı, tur operatöründe dediği gibi şampanyalı bir karşılama olmadı ama rezerve ettiğimiz Courtyard suite yerine bizi Sunset suite'e upgrade etmiş olmaları güzeldi. Zaten otelin neredeyse tamamı suitlerden oluşuyordu. Bizim kaldığımız Sunset suite, genişçe bir yatak odası, oturma odası, neredeyse bir hamam büyüklüğünde ayrı küvet ve duşun bulunduğu bizce suitin en güzel yeri olan kocaman bir banyo ve gün batımını izleyebileceğiniz balkondan oluşuyordu.

Xanadu Island Otelden günbatımı manzarası

Otelin yarım ada üzerinde konumlandırması gayet başarılıydı. Lobiye, restorana, havuza ve denize kat edilen mesafeler çocuklu bile olsanız sizi yormuyor ve bunaltmıyordu. Tüm yollar bebek arabası kullanımı için gayet uygundu. Otelin doğa ile iç içe olması da çok hoşumuza gitti, her tarafta cırcır böcekler, salyangozlar vardı ama çok iyi önlemler alınmış olmalı ki giriş katta kalmamıza rağmen odalarda bunların hiçbirine rastlamıyorsunuz. Ağaç kesiminin minimum olmasına da önem verilmiş olmalı, bizim balkonumuzun önünde siyah siyah meyvelerini vermiş birkaç zeytin ağacı vardı. Onlar kesilmiş olsa müthiş gün batımı manzarası daha bir görülürdü belki ama gün batımı her yerden izlenebilir fakat güzelim zeytin amaçlı bir verandada oturma şansı her yerde bulunmaz...

Oteli rezerve ederken en büyük tereddütüm denizin kum olmaması ve yavaş yavaş derinleşmemesiydi. Oğlumun kumda oynaması, denizden kovalarla su taşıması en büyük sahil eğlencelerimizdendi.  Çocuklu ailelerin cenneti Karaincir plajının otele yakın olması benim avuntumdu. Olmazsa oraya gideriz demiş ilk gün de gidip görmüştük. (Karaincir yazısı için tıklayın.) Sonradan oteldeki o çarşaf gibi denizin tadını bir keşfettik oğlum bile havuz kadar zevk almasa da denizde yüzmeyi çok sevdi. Otelin plajı Akyarlar'ın merkezinin de bulunduğu gayet korunaklı bir koyda. Otelin Turgutreis tarafındaki deniz dalgalı ve rüzgarlıyken burası adeta bir göldü, balıklarla birlikte yüzüyorsunuz. Plaj küçük beyaz çakıllarla kaplı. Deniz de bir buçuk iki metre eninde beyaz çakıllarla kaplanmış. O alan insan boyunu geçmiyor. Sonrası hızla derinleşiyor. Beyaz çakıllar üzerindeki turkuaz suyun görüntüsü müthiş...

Xanadu otelin plajı

Otelde iki tane havuz var. Her iki havuz da çok büyük olmamakla birlikte yeterli büyüklükteydi. Havuzların biri müziğin ve aktivitelerin bulunduğu doğu tarafında, diğeri de Tugutreis tarafından rüzgarlara daha bir açık olduğu batı tarafında. Çocuk havuzu da batı tarafındaydı. Oğlum çocuk havuzlarına hiç de yabancı olmamasına rağmen bu havuzun biraz daha sığ olması (35cm) sudaki güvenini daha bir artırdı. Bir baktık kendi kendine kolları ile yere tutuna tutuna yüzmeye çalışıyor. Tabii çocuk havuzundaki korsan gemisi şeklindeki su kaydırağı da favorimizdi:).

Tüm bunların yanında tesiste iki tane de daha sakin yerde güneşlenip balıklarla birlikte yüzülebilinecek iskelesi var. Her iki iskelede ve plajda ayranından birasına meşrubatına istediğin gibi kapalı içeceğini alabileceğin buzdolapları var.

Akyarlar koyundaki beyaz kayalar

Barlardaki içkiler de tanıtımlarında okuduğumuz gibi yüksek kalitedeydi. Ancak yemekleri biz çok başarılı bulmadık. Çeşitlilik iyiydi, balık, uzak doğu, Türk gecesi gibi değişik akşamlarda değişik menüler de vardı ama lezzetler bize göre yeterli değildi.

Hadi dedik bir akşam bari ala carta gidelim daha özel tatlar deneyelim. Müşteri hizmetlerinden öğrendik ki 12 yaşından küçükler ala cartlara alınmıyormuş. Peki dedik çocuğu uyutsak yanımızda getirsek, yok dedi müşterilerden çok şikayet geliyormuş. E ben de müşteriyim, ben de aynı ücreti ödedim çocuklu olduğum için ben neden daha az değerli oluyorum? Buna karşılık bana sunduğunuz başka bir hizmet var mı, çocuklukların girdiği bir ala cart veya biz restorandayken ücretsiz baby sitting gibi. Bu durum bizim hiç hoşumuza gitmedi...

Otelin güzel yönlerinden biri bowling, langırt gibi aktivitelere en azından bizim gittiğimiz dönemde rezervasyon gerekmemesi. Gittiğinizde birileri oynuyor olsa bile siz içkinizi bitirene kadar sıra size gelebiliyor. Dolayısıyla biz bol bol bowling oynadık.

Otelde spa'ya giriş ücretli. Kapalı havuz da dahil, kışın veya bozuk havalarda gittiğinizde extra ücret ödeyip ancak havuza girebilirsiniz. Internet ücretli, günlük bir Euro, zaten tüm diğer ekstra ücretler de Euro. Bir Ekim'den itibaren çocuk kulübü yoktu.

Xanadu Island oteli bu şekildeydi. Genel olarak sessiz sakindi. Akşamları koyun karşı kıyısındaki Kefaluka otelden bangır bangır müzik gelirken biz cır cır böceklerini dinleyebiliyorduk. Konumu muhteşemdi, denizi harikaydı...


Gezi Tarihi: Eylül 2012