Yaz aylarının bunaltıcı kalabalığında Şile pek de bize göre bir yer değil. Ama sonbahar gelip kalabalıklar çekildiğinde Şile'ye gidip şöyle bir Karadeniz havası almayı severiz. Hem sonbahar hem de ilk baharda güzel bir hava yakalayıp sahili turlayıp balığımızı yemeğe gideriz...
Bu yıl bizim gibi gezme severler için cennet gibi. Hava hiç de güneyleri aratmayacak şekilde pırıl pırıl ve güneşli. Bu güneşli havaların artık sonuna yakalaşıyoruzdur endişesiyle yarı güneşli yarı bulutlu bir günde koyulduk Şile yollarına...
Şile'ye kadar zaten gayet güzel bölünmüş yollar vardı ve gayet rahat bir yolculukla Şile'ye ulaşabiliyordunuz ama her ne hikmetse yer yer o güzelim yollar bypass edilmiş yenileri yapılıyordu biz giderken. Üçüncü köprü hazırlıkları mıdır bilmem yol boyunca sürekli hummalı bir yol çalışması yapılıyordu...
Şile'ye ulaştığımızda bu sefer çarşıda yürümeyip doğrudan limana geçtik. Çarşıda görülesi pek bir şey yok bana kalırsa ama bu mevsimde liman ve fener güzel kafa dinleyip dolaşmak için keyifli yerler.
Karnımız da iyice acıkmıştı. Yemek için yer bakınırken gözümüze limana bakan karşı tepedeki restoran ilişti. Eski muhit olmanın avantajı tepeye uzun uzun yollardan dolaşarak değil tepeye kadar çıkan yamaç merdivenlerle çıktık. Tepeye çıktığımızda ne görelim meğer orada güzel bir seyir parkı ve bir zamanlar çok güzel olan ama şimdi biraz bakıma ihtiyaç duyan bir çocuk parkı da varmış... Oğluşum bol bol parkta kaymanın tadını çıkardı. Biz de güzel güzel resimler çekmenin keyfini...
Aşağıdan gördüğümüz mekan Fusa restoranmış. Limana karşı çok güzel bir manzarada yedik balıklarımızı. Oğlum bile hiç umulmayacak bir performansla götürdü hamsisini. Bu yıl çok bol olduğundan sık sık yediğimiz palamudun ızgarası da gayet güzeldi. Servis de gayet başarılıydı. Daha önce limanda ve çarşıda denemiş olduğumuz birkaç yere göre daha çok beğendik Fusa restoranı. Daha sonraki gelişlerimizde de gelinebilecek bir yer bulduk sanırım...
Yemek sonrası fenere doğru yürüdük. Tarihi fener restore edilip ziyaret edilebilir bir yer olmuş ama biz içeriye girmek için bir yetkili göremedik. Fenerin arkasındaki parka gittik. Bir zamanlar güzel bir parkmış ama maalesef o da bakımsızlıktan ve kötü kullanımdan nasibini almış. Güzel manzarada biraz oturduk, resim çektik...
Hava açar ümidiyle geldiğimiz Şile'de hava giderek bulutlanmış, yağmur yağdı yağacak gibiydi. Hızlıca limana indik. Balıkçı teknelerinin yanında turladık. Kimseciklerin olmadığı kumsala baktık ve ilkbaharda belki yine görüşürüz deyip yola koyulduk...
Gezi Tarihi: Ekim 2012
İlgili Yazılarım: