Geniş arazili, ferah bir tesis; kaliteli bir hizmet, birinci sınıf malzemeli yiyecekler. Beş yıldızlı bir tesiste olduğumuzu tam anlamıyla hissettiğimiz bir ortam. Hilton Dalaman Sarıgerme...
Hilton Dalaman'a üç yıl önce büyük oğlum daha bir yaşlarında minicikken gitmiştik. Gayet memnun kaldığımız otel bu yılki bol gezmeli Muğla Akyaka tatilinden sonra şöyle bir dertsiz, şikayetsiz, tasasız bir tatil için yine bizim tercihimiz oldu. bebekli ve çocuklu dört kişilik çekirdek bir aile olarak da ilk defa geçirdiğimiz bir tatil olarak biraz biz anne babaya minik bir sınav oldu...
Daha önce standart odalarda kalmıştık, bu sefer aile genişledi deluxe odaları tercih ettik. Gayet geniş olan odada bebek yatağı ve büyük oğlumun yatağına rağmen bol bol yer kalmıştı. Yine standart odadaki gibi ayrı banyo ve tuvaletli, hem duşlu hem küvetli gayet keyifli bir odaydı...
Hilton Dalaman'daki deluxe odaların güzelliği doğrudan havuza inilebilmesi. Geniş balkonundaki bir kapı havuzun merdivenlerine açılıyor, böylece geniş alana yayılmış otelin uzun koridorlarından dolaşmak zorunda kalmadan doğrudan dışarı çıkabildik...
Zaten otelde nereye baksanız havuz. Herkese hitap edecek farklı şekillerde bir sürü havuz var. Aktivite havuzu, çocuk havuzu, 1,20'lik daha sığ havuz, yetişkin havuzu akua park havuzu. Havuzlarla o kadar haşır neşir olduk ki suda bol bol vakit geçiren büyük oğlum en sonunda biz bir şey demeden kolundaki kollukları çıkarttı ve kendi kendine yüzmeye başladı...
Otelin plaj alanı da oldukça güzel. Plajı kum ve ince çakıl, deniz girişi çakıllı sonrası ayakları rahatsız etmeyen kumluk şekilde. Ancak deniz hemen derinleşiyor ve bizim orada bulunduğumuz süre zarfında sürekli dalgalıydı.
Yemekler birçok her şey dahil otelde bulunduğu gibi ne ararsan var şeklinde. Yalnız buradakilerde bir fark vardı, her şey kaliteli malzemelerden yapılmıştı. Öyle şunun içine su katayım, etin daha düşük kalitelisini kullanayım şeklinde uğraşlar peşinde değiller. Tam anlamıyla olması gerektiği gibi bir her şey dahil ikramıydı. Anne gözüyle baktığımda da bu durum içimi rahatlattı ve acaba demeden gönül rahatlığı ile oğlumu doyurdum.
Bizim minik daha sadece anne sütü aşamasında ancak biraz daha büyük minikler için haşlanmış sebzelerden etlere, bebe bisküvilerine güzel bir büfe hazırlanmış. Yanında da blender, sterilizatör, ısıtıcı gibi ihtiyaç duyulacak gereçler konulmuş. A'dan Z'ye her şey düşünülmüş, önlük tabak birçok şey hazır edilmişti...
Zaten otelin çoğunluğu çocuklu ailelerden oluşuyordu. Ana restoranda yetişkin bölümü, yetişkin havuzu, kaliteli markalı içkilerin ikram edildiği birçok bar gibi yetişkinlere ve çocuksuzlara da hitap edecek alanlar mevcuttu ama genel olarak otel tam bir çocuk cennetiydi.
Otelde bir çok alan çocukların iyi vakit geçirmesi için tasarlanmış. Üstü kapalı 38cm'lik kaydıraklı, fıskiyeli eğlenceli bir çocuk havuzu, çocuk duşu, bahçede miniklerin hem kum hem su ile oynaması için kumlu musluklu alan, 1.20'lik havuzun yanında 20cm'lik geniş sığ alan, plajda çocukların doya doya kumla oynaması için kürek ve kovanın da hazır edildiği özel alan, hepsi minikler için tasarlanmıştı.
Kidz Paradise çocuk kulübü de gayet başarılıydı. Mini kulüpteki öğretmenler pek çok yerdeki gibi genç kız ablalardan değil, size güven veren belli bir yaşın üzerindeki tecrübeli oldukları belli olan kişilerdi. Büyük oğlum otellerdeki mini kulüp alt yaş sınırını yeni geçtiği için onu ilk defa bir mini kulübe bıraktık. Mini spor aletleri ile sabah jimnastiği, bowling yarışması ve çeşitli faaliyetler ile çok eğlendi ve bir süre sonra havuz yerine mini kulübe gitmeyi yeğledi.
Akşam amfi tiyatrodaki mini disko da her zamanki gibi favorimizdi. Gündüz yapılan yarışmaların kazananlarının disko alanında çağrılıp sertifika verilmesi de güzel bir hoşluktu. Yarışmalara katılan tüm çocukların dereceye sokularak onore edildiği yine böyle bir yarışma sonucu oğluşumun birincilik kazanması güzel bir anı olarak kaldı...
Genel olarak otel çok geniş bir alana yayılmış. Bu sayede çok dolu olmasına rağmen hiçbir yerde yoğun bir insan kalabalığı ile karşılaşmıyorsunuz. Bahçede iki farklı yerdeki bar; hamburger, pizza, döner yapılan restoran; farklı bir köşede lahmacun pide yenilebilecek bir alan, başka bir alanda gözleme çadırı, bembeyaz minderlerin üzerine yayılıp dinlenilebilecek beyaz amfi alan, masa tenisi satranç oynanan alan ve bol bol çimenler, yeşillikler.
Bu tarz otellerin çoğunda zaten bunlar var, Hilton Dalaman'ın ne farkı var diyecek olursanız; en önemli farkı kaliteli hammadeleri, iyi bir hizmet sunması ve iyi bir eğitim aldıkları her hallerinden belli olan hizmet sektörünün bence en önemli unsuru saygılı personeli. Garsonlardan bir şey istediğinizde içten bir "memnuniyetle" cevabı duymanız, havuzda plajda kullanılan havlu için ayrıca bir havlu kartı gerekmeden sınırsız kullanımı, havuz kenarında benim gibi bebekli oturmuş birine patenli garsonun gelip bardan servis yapması tatile güzellik katan hoşluklar...
Otelin SPA'sı, ala cart restoranları, çeşit çeşit barları da var ama biri iki aylık iki çocukla biz bu seferlik bunlardan çok fazla yararlanamadık. Onları da çocuklar biraz büyüdüğünde tekrar geldiğimizde deneriz umarım...
Hilton Dalaman gayet keyifli, dinlendirici bir tatil geçirdik. Hatta biz ayrılmayıp tatilimizi bir iki gün daha uzatmak istedik ancak Eylül başında olmasına rağmen otel tamamiyle dolu olduğundan daha fazla kalamadık. İleride kesinlikle tekrar tatil yapmak isteyeceğim bir yer Hilton Dalaman Resort & Spa, bir sonraki sefer tekrar görüşmek üzere...
For English version of my blog post "The best resorts in Turkey for families" click here.
Gezi Tarihi: Ağustos 2014