Gölün içinde kalmış ağaçlar, sazlıklar, gökyüzünü kaplayan çeşit çeşit yüzlerce kuş, her sokakta yuva kurmuş leylekler, gölden çıkan tazecik balıklar... Bursa'nın batısındaki Uluabat gölü, Gölyazı köyü ve göl çevresindeki diğer köyler ile, Uluabat kuş cenneti ile Bursa'dan veya İstanbul'dan günübirlik gelip keyifli vakit geçirilebilecek bir yer...

Uluabat Gölü Gezimiz

İstanbul - Yalova deniz otobüsü sonrası yeni yeni uyanan doğa, yeşeren tarlalar, zeytinlikler arasından Bursa'ya doğru yöneldik ve Bursa otobanından çıktıktan biraz sonra kendimizi Uluabat Gölü'nün başladığı yerde bulduk.

Uluabat Gölü Nerede?

Uluabat Gölü Bursa'nın yaklaşık 35 km batısında yer alıyor. Bursa ile Karacabey arasında, Bursa - İzmir otoyolunun 5 km güneyinde. İstanbul'a yaklaşık 3 saatlik mesafede.

Uluabat Gölü hakkında bilgi

Uluabat gölü, kuş göç yolları üzerinde yer alması sebebiyle çok sayıda kuş ve kuş çeşidi barındıyor. Çok zengin bir flora ve faunaya sahip bir sulak alan olması sebebiyle RAMSAR sözleşmesi ile koruma altına alınmış. Eskikaraağaç ve Gölyazı yarımadaları, göl üzerinde tekne ile gezilebilen irili ufaklı adaları, antik döneme uzanan tarihi kalıntıları ile son yıllarda ilgi çeken bir yer.

Uluabat Gölü Gölyazı köyü nasıl gidilir?

Bursa çevre yolundan Balıkesir istikametinde giderken Bursa otobanı bitiminden yaklaşık 8 km sonra Gölyazı köyü yol ayırımına geliniyor. Uluabat gölünün başladığı noktadaki Gölyazı'ya doğru yöneldikten yaklaşık 5 km sonra köy merkezine ulaşılıyor.

Uluabat Gölü'nün doğu ucundaki Gölyazı'ya doğru giden yol boyunca baharı müjdeleyen minik kuzular, havada uçan leylekler gördük. Yaşasın bahar geldi diye sevindik.

Gölyazı girişinde Uluabat gölü kıyısında fotoğraf molası

Belde girişindeki sazlıkta fotoğraf çekmek için durduk. Baktık bizden önce otobüs dolusu fotoğraf meraklısı gelmiş sazlığı, tekneleri, gölü resmediyor.

Gölyazı

Gölyazı merkeze geçtik. Gölyazı hakkında araştırma yapıp gelmeden önce fotoğraflarına baktıkça güzel bir yer olacağını bekliyordum ama bu kadar güzelini ummuyordum... Gölü, sazlığı, teknesi ve bin bir çeşit kuşuyla bu şirin yer şahaneydi! En son gök yüzünde ne zaman bu kadar çok kuş görmüştüm (ya da hiç görmüş müydüm) hatırlamıyorum bile...

Daha baharın yeni geldiği, doğanın yeni yeni uyandığı Mart ayında gittiğimiz Gölyazı ne çok kalabalık, ne de aşırı ıssızdı. Fotoğraf tutkunlarına sunduğu nice güzel manzara ile Gölyazı sokaklarını arşınlayan nice fotoğrafsever buraları çoktan keşfetmiş ve ellerindeki fotoğraf makineleri ile sokaklarını doldurmuştu. (Gölyazı yazısı için tıklayın.)

semasındaki binbir çeşit kuş ile Gölyazı

Gölyazı'da ne yapılır?

Gölyazı'da yapılabilecek en güzel şey göl kıyısına oturup gökyüzünü kaplayan kuşların cıvıltıları eşliğinde göle karşı dalıp gitmektir. Gölyazı, bir yarımada ve taş köprü ile yarımadaya bağlanmış olan adadan oluşmaktadır. Taş köprü başındaki 700 yıllık Ağlayan Çınar, her sokağı göle açılan ada sokakları, hemen her sokağa yuva kurmuş leylekler, gövdeleri suya batmış ağaçlar, köyü çevreleyen tarihi sur kalıntıları, eski Rum kilisesi, Eski Cami Gölyazı'da gezilecek, görülecek yerlerdir.

Uluabat Gölü Çevresinde Gezilecek Yerler

Uluabat Gölü etrafında Gölyazı'nın yanı sıra Ayvaini Mağarası, Suuçtu Şelalesi, Kocaçay Deltası, Eskikaraağaç Köyü ve Uluabat Kuş Cenneti gibi görülecek daha birçok yer var. Ancak biz küçük çocuklu olduğumuzdan araba ile gidilmesi daha kolay yerleri tercih ettik ve rotamızı gölün doğusundaki Gölyazı ve sonrası kuzeyi boyunca yol alıp kuzey batısındaki kuş cennetine ulaşmak olarak belirledik.


Eskikaraağaç köyüne doğru

Gölyazı sonrası Uluabat Kuş Cennetine doğru yola koyulduk. Güzel ve temiz havanın da etkisiyle oğlum arabaya biner binmez uyudu. Biz de anayoldan Uluabat Gölü'nün kuzey kıyısı boyunca ilerlemeye başladık. Yolda Eskikaraağaç Köyü tabelalarını gördük. Hazır oğlum da yeni uyumuşken bir gidelim şu Leylek Köyü'nü de görelim bakalım dedik.


Uluabat Gölü adaları

Çok da büyük bir göl olmayan Uluabat Gölü'nün üzerinde irili ufaklı birçok ada var. Gölün en büyük adası Halilbey adasıdır, Kız Adası üzerinde ise Gölyazı'ya eski ismini veren Apollon Tapınağı kalıntıları bulunmaktadır. Eskikaraağaç köyüne doğru ilerlerken Halilbey adası ve hemen yanındaki minik ada durgun sularda müthiş manzaralar oluşturmuştu...


Avrupa Leylek köyü: Eskikarağaç

Eskikaraağaç Köyü'ne ulaştığımızda ilk gördüğümüz şey etraftaki leylek ve diğer kuşları gözleyebileceğiniz kuş gözlem kulesiydi. Kule yanından geçip köyün ünlenmesinin sebebi leylekleri aramaya koyulduk. Yine burada da Gölyazı'da olduğu gibi hemen her sokakta bir leylek yuvası ve yuvaların bazılarında leylekler vardı. Leyleği havada görüp bol bol seyahat etmek isteyenler ilk durak olarak Uluabat gölüne doğru yönelmeli diye düşündük...


Köy kahvesinde köylüleri selamlayıp ana yola doğru yola koyuluyorken geldiğimiz yoldan farklı yönde yeşil renkli bildiğimiz "çevre yolu" tabelası gördük ve hadi buradan gidelim dedik. Meğerse bu çevre yolu göl kenarından giden köyün çevresinin yoluymuş :). Bozuk bir yol boyunca göl etrafında biraz gittik. Yol bozuktu, bozuk olmasına ama gölün sunduğu manzaralar bir o kadar güzeldi... Tekneli, sazlıklı müthiş kareler yakaladıktan sonra güç bela arabayı çevirip geldiğimiz yoldan ana yola doğru yola koyulduk.

Uluabat Gölü'ndeki sazlıklar ve bir tekne

Uluabat Gölü Kuş Cenneti'ne nasıl gidilir?

Ana yoldan Uluabat yönünde ilerledik. Bir ara kuş cenneti 1 km tabelalarını gördük ama sapacağımız yolu bir türlü bulamadık. Bir baktık Uluabat merkeze gelmişiz. Geri dönüp birkaç km gidip Uluabat Kuş Cenneti tabelalarının işaret ettikleri yerden sağa döndük. Tali yoldan yeşil tarlalar arasından ilerlerken birkaç çocuğun güttüğü koyun sürüsü ile karşılaştık ve birkaç dakika içinde adeta bir koyun denizinde bulduk kendimizi. Koyunlar arabaya sürte sürte yanımızdan geçtiler...


Uluabat Kuş Cenneti

Kısa bir süre sonra Uluabat Kuş Cenneti'ne ulaştık. Tamamen kişisel çabalarla oluşturulmuş olan tesis doğal hayattaki kuşların izlenebildiği bir merkezden çok bir hayvanat bahçesi. (Uluabat Kuş Cenneti yazısı için tıklayın.) Çok güzel bir ortamda beyazından, rengarengine birçok tavus kuşu ve başka kuşlar gördük, yeşil bahçesinde biraz vakit geçirdik. Akşamın yaklaştığı saatlerde İstanbul'a dönüş için yola koyulduk.


Güney tatillerine giderken hep yanından geçtiğimiz Uluabat Gölü meğerse ne kadar çok güzellikler barındırıyormuş. Biz bu gezimizde bu güzelliklerin sadece bir kısmını görebildik, diğerlerini görmek de umarım bir başka sefere...


Gezi Tarihi: Mart 2013