"Ege Telgraf" gazetesinde Eylül 2016'da röportajım yayımlandı.
Değerli gazeteci ve başarılı seyahat blogu Keşfetsek.com 'un kurucusu Ahmet Buğra Tokmakoğlu ile keyifli bir röportaj yaptık. Gezen Anne ile ilgili pek çok sorunun cevabı röportajda...

1. Seni çok kısa tanımak istesek? 

Bulgaristan'da ufacık bir köyde geçen mutlu bir çocukluk dönemi sonrası ilkokul yıllarımda ailecek Türkiye'ye göç ettik. Eğitimlerimi Türkiye'de tamamlayarak İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Uzun yıllar et sektörünün kalbinde fabrikalarda üretim, Ar-Ge ve kalite bölümlerinde çalıştım. Çocukluk yıllarımda bulunduğum ortamdan bambaşka bir yere ve çok farklı bir kültüre geçmenin etkisiyle de olsa gerek, yeni yerler, yeni kültürler büyük bir merak konusu olmuştur hep benim için. Uzak, yakın fark etmez, gezdiğim her yerin beni geliştirdiğini, zihnimde yeni ufuklar açtığını düşünüyorum. Bu düşünce ile de olabildiğince çok yer gezip keşfediyorum...

2. Seyahat tutkusu hobiden daha öteye nasıl geçti? 

GezenAnne.com 'u beş yıl önce kurdum, 2012'den beri tam zamanlı yazıyorum. Çok severek yaptığım bir işe emek vermek, bağımsız olarak çalışabilmek ve bol bol gezmek istiyordum. Seyahat yazarlığı ve gezi sitesi bloggerliği bu isteklerimle çok güzel örtüştü. O gün, bugündür kendi sitemde, çeşitli seyahat ve lezzet dergilerinde, farklı destinasyonlar hakkında tecrübelerimi yazıyorum. Sadece çocuklu aileler için değil, genel olarak seyahat etmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven herkese hitap edecek birçok konu hakkında içerikler üretiyorum...

3. Deneyimlerini Gezen Anne ismiyle paylaşıyorsun, bu isim nereden çıktı? 

Çocuklarımız ailemize katılınca ister istemez gezmenin boyutu değişti. Evet, tabii ki çocuklarla da gezilir ama işin içinde çocuklar olunca geziler öncesi çok daha iyi araştırma yapılması ve birçok konuda hazırlıklı olunması gerekiyor. Gezilecek yerler ile ilgili araştırmalarda güvenilir kaynaklar, anne baba bakış açısı ile de tecrübeler bulunması gerekiyor. Böylesi bir ihtiyaçtan yola çıkarak, benim tecrübelerimden başkaları da faydalansın düşüncesi ile sanki arkadaşlarıma, dostlarıma izlenimlerimi aktarıyormuşum gibi GezenAnne.com 'da gezdiğim yerleri yazmaya başladım.

4. GezenAnne.com bloguna girenleri neler bekliyor?

GezenAnne.com 'da ailecek gezdiğimiz yerler hakkında benim bakış açımdan izlenimlerim var. Gezdiğimiz yerler, konakladığımız oteller, gezilerimizde yemek yediğimiz restoranlar hakkında bilgiler ve oraları insanların kafasında canlandıracak yine bizim çektiğimiz bol bol fotoğraf bulmak mümkün. "Çocuklarla hafta sonu ne yapsak?", "Şehre yakın nerelere kaçsak?", "Nereye tatile gitsek?" sorularına cevap olacak birçok fikir içeriyor. Çocuklu seyahatlerimiz yanı sıra, ara sıra anne baba olarak çocuksuz çıktığımız kafa dinleme veya yüksek tempolu keşif gezilerimiz de var.

5. Çocukla seyahat etmenin zorlukları neler?

Şunu belirtmem gerekir ki çocuklarla seyahat etmek hiç kolay bir şey değil. Ancak bu demek değil ki, tek çocukta 5, iki çocukta 10 yıl civarında süren küçük çocukluluk dönemi boyunca aileler ve çocuklar sürekli evde oturacak, hiç seyahate çıkmayacak. Çocukla seyahat, aile bağlarının kuvvetlenmesi, küçüklerin ufuklarının gelişmesi ve farklı yerler, kültürler görerek çevresine ve insanlara saygılı bireyler yetiştirmek adına da çok değerli. Fiziksel zorlukları minimuma indirmek için iyi bir ön araştırma yapılması gerekir. Olabildiğince, kısa sürede birçok yerin dolaşıldığı yüksek tempolu geziler yerine tek nokta merkezli, oranın ve çevresinin keşfedildiği yerler tercih edilmeli. Bana göre, çocuklu seyahatteki en büyük zorluk ise kendi gezmek istediğiniz yerler ile çocukların güzel vakit geçireceği yerleri örtüştürmek. Bir Avrupa şehrine gidip lunaparkında çocuklarınızı çok güzel eğlendirebilirsiniz ama siz müzesini de gezmek istediğinizde işler karışabilir. Seyahat konusunda tecrübe kazandıkça her ikisini de yapmanın yolu bulunabiliyor. Müze gezerken çocukların çok eğlendiği audioguide almak gibi mesela. Gezilecek önemli yerlerle ilgili hikayeler anlatmak, gezide eğlenceyi ihmal etmemek, ziyaret edilecek yerdeki tüm görülmesi gereken yerleri görme çabasında olmamak, tempoyu biraz yavaşlatmak gerekiyor çocuklu gezilerde...

6. Seyahatlerinde unutamadığın ve özellikle paylaşmak istediğin bir anın var mı? 

Büyük oğlum henüz üç yaşındayken ailecek Gaziantep'e gitmiş, hem nefis yemeklerini tatmış hem de Gaziantep'in simgelerinden Çingene Kızı mozaiğinin de sergilendiği Zeugma müzesini gezmiştik. Gezimizden yaklaşık iki yıl sonra İstanbul'da çocuklarla dolaşırken, büyük oğlum sokak panolarındaki bir resmi gösterip "anne bak Gaziantep'teki Çingene Kızı" dedi. Aradan geçen onca zaman ve küçücük yaşına rağmen oğlum ünlü mozaiği unutmamış ve İstanbul'da karşısına çıkınca tanımıştı. İşte böylesi etkileri var çocuklu gezilerin, damla damla birikip deryalar oluşturur...

7. Son olarak söylemek istediklerin? 

Gezi, hayatımızın her döneminde yaşantımızn bir parçası olmalı, gezmek için her fırsat değerlendirilmeli. Gezgin deyince uzak coğrafyalara yapılan yolculuklar anlaşılsa da mesafelerin her zaman çok uzak olması da gerekli değil. Yanı başımızdaki bir doğal güzellik, hayatın tadının çıkarılabileceği doğada geçirilmiş güzel bir gün de pekala keyifli bir gezi için yeterlidir. Etrafımızda, ülkemizde ve dünyamızda görmeye değer o kadar çok güzellik var ki rutinlerden sıyrılıp o güzellikleri keşfetmek için bir an önce harekete geçilmeli...

En'leri; İlk'leri 

En sevdiği yurt içi destinasyon: Kapadokya, Bolu gölleri, Çıralı
En sevdiği yurt dışı destinasyon: İtalya: Cinque Terre, Amalfi kıyıları ve Roma
Şu an bileti olsa gideceği ilk yer: Uzakdoğu: Tayland, Singapur veya Japonya gezisi harika olurdu
İlk yurt dışı seyahati yaptığı yer: İtalya Rimini kıyıları
En son seyahat ettiği yer: Bulgaristan