İstanbul'un yanı başında ne kadar çok görülesi, müthiş yerler var! Hiç şüphesiz, güzel kaya oluşumlarıyla, şahane deniziyle, çam ormanlarıyla iç içe görüntüsü ile Kerpe ve Kefken sahilleri görülmesi gereken yerlerden biri. Deniz, doğa ve balık dolu bir gün müjdeleyicisi...
Üç tarafı denizlerle çevrili İstanbul'da yazın gidilebilecek yerler bir sürü. Ancak bahar aylarında ve kışın da dışarıda, doğada şahane bir gün geçirecek rotalar da gerekli. İşte bu düşünce ile güneşin kendini gösterdiği bir Aralık günü rotamızı Karadeniz'in sakin limanı Kerpe'ye doğru yönelttik ve çok keyifli bir gün geçirdik.

Kerpe, Kefken gezisi planım hep bir köşede duruyordu. Mevsimde çok kalabalık olan bu sahillere mevsim dışı gidildiğinde açık yerler bulabilir miyiz endişeleri ile gezi planım hep askıda bekliyordu. Ta ki Kerpe Kaptan restorandan Kerpe'ye davet mektubu alana dek. Kaptan restorandan Adnan bey, "Gezen Anne her yeri yazmışsın, ama Kerpe'yi yazmamışsın, gel buraları da gör" dedi. Ne de iyi etti, Kerpe'yi ziyaret etmemiz için vesile oldu. Demek ki sezon dışı da açık yerler var dedik, Kerpe'ye doğru yola koyulduk.

Kerpe'ye nasıl gidilir? Kefken'e nasıl gidilir?

Kerpe'ye ulaşmak için İzmit'te otobanın Kandıra sapağından çıkılıyor ve gayet düzgün yollardan giderek 40 km'de Kandıra'ya ulaşılıyor. Kandıra sonrası ise hafif virajlı yollardan yaklaşık 15 km sonra Kerpe'ye, bir 10 km daha sonra da Kefken'e ulaşılıyor. Otoban sonrası Kerpe'ye doğru uzanan yol boyunca etraftaki manzaralar için bile buralara gelmeye değer. Her mevsim bir başka güzel manzaralar sunan çayırlar, tarlalalar, ormanlar ile kaplı buralar. İlkbaharda geçtiğinizde manzara sarı çiçekler ve kırmızı gelincikler ile süslenmiş yeşillikler, yeni yeni yeşeren ağaçlar şeklindeyken; kışın yaklaştığı günlerde geçtiğimiz bu gezimizde yeni yeni yeşeren ekin tarlaları, bacası tüten evler, yapraklarını dökmüş çıplak ağaçlar arasında tek tük gözüken kızıl yapraklı ağaçlar şeklinde yine bir yağlı boya tablo güzelliğindeydi.

Keyifli bir yolculuk sonrası Kerpe Kefken yol ayırımına geldik. Sola sapıp Kerpe'ye doğru giden yeni yapılmış dümdüz yoldan ilerlerken sahilde nasıl bir Kerpe göreceğimi merak ediyordum. Biz buralara en son yaklaşık on yıl evvel çocuklar doğmadan sezonda gelmiş ve kalabalıktan biraz bunalmıştık. Sezon dışı halini ise Mehmet Yaşin'in Yakınname kitabında okumuş, sanırım doksanlı yıllardaki halinden bahsettiği kitabında, kışın geldiğinde açık hiçbir yere rastlayamadığı, kapalı lokantalara baktığında balıkçı köyü olan Kerpe sahilinin tamamen pideci dükkanları ile kaplı olduğu, tek bir balık lokantası olduğu yazıyordu...

Kıyıya varıp park ettiğimizde gördüğüm Kerpe benim hatıralarımdaki halinden de, Yaşin'in kitabında bahsettiklerinden de çok farklıydı. Tüm sahil elden geçirilmiş, deniz kıyısında düzgün yürüyüş yolları yapılmıştı. Deniz kıyısındaki restoranlar kaldırılıp, düzenlenmiş sahil şeridinin yanında yenileri açılmıştı. Ve yıllar önce sadece bir tane olan balık restoranı sayısı artmış, altı yedi tane yaz kış hizmet veren balık restoranı açılmıştı...

Sahil boyunca biraz yürüdük, denize karşı kıyıda oturup biraz temiz hava ve iyot depoladık. Yazın dopdolu olan ince kumlu Kerpe plajı bomboştu. Sahilde de bizim gibi güzel havayı fırsat bilip deniz havası alıp balık yemek için gelmiş tek tük insan dolaşıyordu...


Kerpe kayalıklarına nasıl gidilir?

Kıyı boyunca kuzeye doğru yürüyüp, sahilin hemen yanından içeriye giden sokağa girdik. Hedefimizde Kerpe'nin simgelerinden, kartpostallık görüntüleriyle Kerpe Kayalıkları vardı. Kayalıklara doğru giden kısa yol da çok keyifliydi. Kimi güzel ağaçlar ile süslü bahçeli villaların yanından geçtik, kimi denize nazır uzanan kafelerin. Oturma fırsatımız olmadı ama güzel caz müziklerinin çalındığı ve gün batımına doğru nefis manzaralar sunan, denizin yukarıdan seyredilebildiği Kerpe Diem ve Ceneviz kafelerinde vakit geçirmek de çok keyifli gibi gözüküyordu. Her iki cafe de gittiğimiz mevsimde de açıktı.

Kısa bir yürüyüş sonrası Kerpe Kayalıkları'na ulaştık. Karşımızda duran doğa parçası insana "vay" dedirten müthiş bir güzellikteydi. Doğanın kendi heykeltraşlığı ile ne harikalar oluşturabileceğinin birer göstergesiydi karşımızda duran kayalar. Kerpe ve Kefken kıyılarındaki kayaların özelliği suyun içindeyken kolay yontulabilen yumuşak yapıda, su dışında da çok sert olmalarıymış. Hatta tarihte buradaki taşlar dikdörtgenler şeklinde kesilip gemilere yüklenerek İstanbul'a götürülmüş ve Sultanahmet Cami'sinin yapımında kullanılmış.
Denizin içinden fırlamışçasına duran kayası ile, katman katman duran yapısı ile, kayalarda bile yeşillik yetişebildiğini ispatlarcasına üstlerini süsleyen yeşil çalılar ile, kaya içindeki minik mağaracıkları ile, keşfedilmeyi bekleyen yanındaki Ceneviz kalesi ile Kerpe Kayalıkları harika manzaralar sunuyordu. Denizin içinden fırlamışçasına duran kaya bana İtalya'da Capri Adası'nda gördüğümüz kayalıkları hatırlattı. Capri adasına dünyanın dört bir tarafından turistler gidip onları görüyordu. Oysa ki burada Kerpe'deki bu güzelliğin kıymetini bilmenin çok ötesinde bizim insanımız, bira şişeleri ile, çekirdek poşetleri ile, kayalıkların üzerine yazdığı yazılar ile donatmıştı buraları. Ah biraz daha özenli olabilsek, bu güzellikleri koruyabilsek...

Kerpe'den Kefken'e doğru

Kerpe sonrası buralardaki bir başka güzellik Kefken'deki Pembe Kayalar'a doğru yöneldik. Yolda, Kefken'de Pazar günleri kurulan pazarı gördük. Kandıra'nın yoğurdu meşhurdur ya, burada yoğurt ve benzeri köylü ürünler bulabilir miyiz umuduyla pazarı dolaştık ama birkaç bal kavanozu ve ıhlamur dışında bir şey bulamadık. Asıl köylü pazarı Çarşamba günleri Kandıra'da kuruluyormuş.

Kefken pembe kayalara nasıl gidilir?

Yolumuza devam ettik. Kefken'i geçtikten sonra Pembe Kayalar yazan küçük bir tabela gördük ve dar bir yoldan Pembe Kayalara doğru yöneldik. Yol deniz kıyısında bitti. Arabadan indik önce etrafa bir bakındık. Etrafta denize nazır müthiş kayalar vardı. Bu kayalıkların üzerinde oturup denizi seyretmek, hele hele güneşi batırmak harikaydı.

Biraz batıya doğru ilerledik ve buraya ismini veren Pembe Kayaları bulduk. Gün batımının da yaklaştığı saatlerde etrafa hakim kızıl renk ile sanki Kapadokya Kızıl Vadi'deymişim gibi hissettim. Kızıl kayaların üstünde oturmak, denizin üzerine doğru güneşin batışını seyretmek inanılmaz romantik...
Biz de bizim miniklerle kayaların dört bir tarafını dolaştık. Denizin içine doğru gidip balık tutanlara imrendik. İlginç kayaların güzel yapısına hayran kaldık...
ilginç yapılı kayalar ve kıyıda balık tutan balıkçılar, Pembe Kayalar Kefken Kandıra

Balıkçı kasabası Kerpe'de balık keyfi

Son olarak tekrar Kerpe'ye döndük, buraları keşfetmemize vesile olan Kerpe Kaptan Restaurant'ta denize karşı oturduk. Balıkçı kasabası Kerpe'de tazecik tekirler, hamsiler yedik.

Kaptan restoran Kerpeli bir ailenin işlettiği bir yerdi. Restoran sahiplerinden Adnan bey hem bizi bir güzel ağırladı, hem de Kerpe ve civarı hakkında bilgiler verdi. Anadolu insanının güzelliği ve samimiliği ile karşılandık, teşekkürlerimiz candan...

Kerpe ve civarında çok güzel bir gün geçirdik. Sezonda çok popüler olan Kerpe'ye sezon dışı da gitmenin güzelliğini yaşadık. Gerçi git git derinleşmeyen dalgasız sığ denizi, ince kum kumsalı ile aklım da Kerpe plajında kaldı. Onun için de bir yaz günü buralara tekrar gelmek gerek...

Gezi Tarihi: Aralık 2014


Kerpe Mini Rehberi

Kerpe Nerede? 
Kerpe, Kocaeli sınırları içerisinde batı'ya bakan korunaklı bir Karadeniz koyudur. Kerpe, otobanın İzmit Kandıra çıkışına 50 km mesafededir.

Kerpe sahilinde nerede denize girilebilir? Kerpe'de gezilecek görülecek yerler nereler?
Korunaklı yapısından dolayı Kerpe plajında açık deniz özelliği görülmez, fırtınalı günlerde bile sakin kalabilmektedir. Dalgasız denizi, denizinin 50 metre gidildiğinde bile diz boyu olması, deniz zeminin kum, plajının kum olmasından dolayı özellikle küçük çocuklu aileler için çok uygundur. Sezonda deniz tatili için oldukça popüler olan Kerpe'ye ayrıca trekking ve olta ile balık avı için de gidilmektedir. Kerpe yakınlarındakı Cebeci, Sarısu, Bağırganlı, Kumcağız ve Kovanağzı gibi plajlarda da denize girilebilir. Kerpe'de doğa harikası Kerpe Kayalıkları ve Kerpe yakınlarındaki Kefken'de Pembe Kayalar görülmesi gereken yerlerdir.

Kerpe'ye nasıl gidilir?
Kerpe'ye İstanbul Anadolu Otoyolu gişelerinden 82 km sonra yer alan Kandıra çıkışından itibaren önce Kandıra, sonrasında da Kerpe tabelelaları takip edilerek ortalama 1.5 saatte ulaşılabiliyor. Kandıra çıkışından sonra yaklaşık 50km'lik yer yer tırmanan düzgün bir yol var. Kerpe ile Kefken arasında da iyi bir sahil yolu mevcut.

Kerpede otelleri, pansiyon ve apartaları
Kerpe'deki en büyük otel Varuna Otel olmakla birlikte Kerpe'de konaklanabilecek birçok küçük otel, motel ve pansiyon var.

Kerpe'de nerde yemek yenir?
Restoranlar, cafeler, büfeler, seçenek bol. Sezon dışı gidildiğinde de Kaptan Restaurant, Kerpe Diem ve Ceneviz cafesi gibi yenilebilecek açık yerler bulunabiliyor. Balıkçı kasabası Kerpe'den tazecik balıklardan yemeden dönmemek gerek.