Irmakların denize kavuşmaları beni hep heyecanlandırır. Uzun süre kavuşmaya çalışan iki insanın buluşması gibi hisseder biraz hüzünlenirim. Nehir tüm heybetiyle akar, denizine kavuşur; bu hem bir son, hem de bir başlangıç olur...


Batı Karadeniz turuna çıktığımızda Karasu'ya doğru ilerlerken rastlamıştık ilk bu buluşmaya. Köprünün üzerinden geçerken harika manzarayı fark etmiş, dayanamamış arabamızı durdurup resmini çekmiştik. Karadeniz, Sakarya nehri ve nehir üzerinde sağlı sollu sıralı balıkçı tekneleri...


Bu sefer de Sakarya'da Acarlar Longozu ve Poyrazlar Gölü gezimize çıktığımızda uğramaya karar vermiştik bu buluşma noktasına. Nehir boyunca biraz yürüyüp balıkçı restoranlarından birinde güzel bir balık yeriz dedik.


Sakarya Irmağı'nın sağ ve sol yakasında Karasu'ya bağlı iki yerleşim mevcut. Batısındakine İhsaniye, doğusundakine Yenimahalle denilmiş. Gezimize çıkmadan araştırmış, Yenimahalle'de taze balık yiyebileceğimiz birkaç alternatif olduğunu öğrenmiştik.


Yenimahalle'de arabamızı park edip nehir boyunca dizilmiş sıra sıra balıkçı tekneleri yanında yürüdük. Balıkçıların bazıları teknelerini boyayıp tamir ediyor, bazıları da bir araya gelmiş yarı batık durumdaki bir tekneyi kurtarmaya çalışıyordu.


Az sonra ulu çınarların süslediği çay bahçeleri ve lokantaların bulunduğu alana geldik. Çınarları, çınar gölgesinde oturan insanları ile şu güzel ilkbahar gününde Yenimahalle'yi inanılmaz huzur dolu bulduk.


Var olan birkaç balık lokantasından Ahmet Ali'nin Yerinde oturmaya karar verdik. Nehir kenarında, açık havada mevsiminde harika kalkan yedik. Balık fiyatları çok aşırı farklı olmasa da genel olarak İstanbul'a göre gayet uygun bir yerdi restoran.

Sakarya, Karasu, Yenimahalle'deki Ahmet Ali'nin Yeri'ndeki kalkan

Oğlum Kardeniz mezgitini götürdükten sonra duvardaki Atatürk resmi ve bayrağı fark etti. Hazır 23 Nisan da yeni geçmiş başladı şarkısına "Sanki her tarafta var bir düğün...", ve tabii restorandakilerden alkışını aldı :).

Yemek sonrası çınar ağaçlarının süslediği nehir kıyısı boyunca yürüdük. Yer yer çay bahçeleri, yer yer ağlarını onaran balıkçılar yanından geçip nehrin denize karıştığı yere kadar gittik.

Karadeniz mersin balıklarının neslinin tükenmekte olduğu ve koruma altına alındığını nehir boyunca asılmış olan tabelalardan öğrendik.


Nehir bitip denizin başladığı yerde ise Karasu'ya doğru uzanan sahil başlıyordu. Maalesef sahil iyiydi hoştu ama kumsal çöp doluydu. Deniz, nehir, kum buluşmasında ise oğluşun tek gördüğü kum oldu. Daha yeni yaza hazırlık kova kürek seti almıştık. Anne bir daha buraya geldiğimizde kovayı unutmayalım emi, diye ısmarladı.


Biraz daha ırmak boyunca yürüdük ve güzel bir yemek ve keyifli bir yürüyüş sonrası bir sonraki durağımız olan Poyrazlar Gölü'ne doğru yola koyulduk.



Gezi Tarihi: Nisan 2013

İlgili Yazılar: