Bolu'da geçirdiğimiz Bayram tatilimizin bir gününü Abant Gölü'nü gezmeye ayırdık. Hamilelere yürüyüş tavsiye ederler ya, biz de mis gibi havada bol bol yürüdük, ara ara dinlendik, şahane doğanın ortasında çok güzel bir gün geçirdik...
Abant Gölü etrafında dolaşırken Abant Gölü etrafındaki piknik alanlarında dolaşırken
Abant gölü ve çevresi Milli Parklar'a bağlı bir tabiat parkı ve dolayısıyla göl etrafına giriş ücretli. Göle ulaştıktan sonra araba ile gölü turlayabilir ya da hemen girişteki otoparka arabanızı park edip göl etrafında yaya veya faytonlarla dolaşabilirsiniz.
Ancak göl etrafı çok geniş olduğundan biz yer yer arabayla, ara ara da yürüyerek göl etrafını dolaştık. Göl kenarındaki piknik masalarında oturup biraz soluklandık. Mis gibi doğanın tadını çıkardık...
Sonbaharın yeni başladığı günlerdeydik. İstanbul'da havalar hala fena değildi. Abant civarının daha serin olacağını tahmin etmiştim ama Eylül ayında o kadar da soğuk olacağını düşünmemiştim. Kat kat giyinmeme rağmen hala biraz üşüyerek yürüyüşümüze devam ettik...
Karnımız acıkınca göl kenarındaki Göl Gazinosu'nda yemek molası verdik. Ortam çok güzeldi, yemekler de fena değildi. Göle nazır birşeyler yiyip içmek çok keyifliydi.
Abant Gölü kıyısındaki Kır Gazinosu Abant Gölü kıyısındaki Kır Gazinosu'nda saç kavurma yerken
Abant Gölü kıyısındaki Kır Gazinosu'nun iç mekanı
Yemek sonrası yürüyüşümüze devam edip bol bol resim çektik. Hava iyice serinleyince girişteki yöresel doğal ürünler satan dükkanlardan kuru domatesinden çerezine peynirine bol bol alışveriş yapıp kaldığımız Koru Otel'e geri döndük.
Gezi Tarihi: Eylül 2009